EYUP SALAHATTİN KARAKAŞ

Sağlıklı Günler

Çocuklarda Ortopedik Sorunlar

  1. ÇOCUKLARDA ORTOPEDİK SORUNLAR

 

 

ÇOCUKLARDA ORTOPEDİK SORUNLAR

ÇARPIK AYAK (Clubfoot)

Ayaklardaki bu şekil bozukluğunu çocuk doğar doğmaz fark etmek mümkündür. Parmaklar ve topuk içe doğru dönük durur ve elle düzeltmek istense bile düzelmez. İlk bakışta ayağın üst kısmı alta gelmiş gibi görünür. Ayaktaki bu şekil bozukluğunun yanında bacaklar da normale göre daha ince ve kısadır. Çarpık ayak ağrısızdır ve tedavi ile düzelir. Yaklaşık yeni doğan 1.000 bebekten birinde bu ayak deformitesi vardır. Bu çocukların 1/3 ünde deformite çift taraflıdır. Çarpık ayaklı çocukların 2/3 ü erkektir. Çok daha basit şekil bozuklukları çarpık ayak sanılabilir; tanı koyarken dikkatli olmak gerekir.

 

Şekil 2. Sağ ayakta çarpıklık var.

 

Germe Ve Alçılama İle Tedavi

Tedaviye hemen başlamak gerekir. Tedaviden amaç, çarpılmış ayağı veya ayakları, çocuk yürümeye başlamadan ağrısız, fonksiyonel ve düzgün bir ayak haline getirmektir. Doktor, tedaviye, çocuğun ayağını düzeltmeye yönelik germeler yaparak başlar. Ayağı yavaş yavaş düzeltmek için haftalık alçı yapar. Bu seri alçılama tekniği ile ayak normal hale getirilmeye çalışılır. Alçılara genellikle 6-12 hafta devam edilir.  Alçı yapıldıktan sonra ayak parmaklarına dikkat etmek gerekir; renginde ve ısısında bir değişiklik olunca doktor haberdar edilmelidir. 

Ayak düzeltildikten sonra tekrar eski halini almaması için özel ayakkabı giydirilir veya cihaz takılır. İlk iki sene kaslar ayağı eski deforme şekline çekebilir; hatta bu süre 7 yaşına kadar da uzuyabilir. Çocuk, bu süre sonuna kadar doktor takibi altında olmalıdır.

Cerrahi Tedavi

 Germeler ve alçı tedavisi ayağı düzeltmezse cerrahi tedavi gerekli olur. Bu ameliyat ile bağlara, tendonlara ve eklemlere müdahale edilir. Bu ameliyat genellikle çocuk  6-12 aylık iken yapılır. Aynı anda ayağın bütün deformiteleri düzeltilir. Buna rağmen, bazen  çocuk büyümesini  tamamladıktan sonra bir ameliyat daha gerekebilir. Ameliyattan sonra ayak alçıya alınır ve düzgün durumda tutulur. Ayak ameliyat ile düzeltildikten sonra da deformite kasların çekmesi ile tekrarlayabilir. Bunu için ayak özel ayakkabılar giydirilerek korunur. En az bir yıl bu ayakkabıya devam edilir.

 Tedavi edilmezse ayaktaki şekil bozukluğu artar ve çocuk sakat kalır.  Tedavi başarılı olursa çocuk normal veya normale çok yakın ayaklar sahip olur. Büyüyünce herkesin giydiği ayakkabıları giyer, koşar, oyna. Buna rağmen ayak küçük, bacak ise ince kalabilir.

 

DOĞUŞTAN EĞRİ BOYUN (TORTİKOLLİS)

Bebek doğduğunda boynu bir yana doğru eğik duruyorsa bu duruma doğuştan eğri boyun (tortikollis) denir. Tortikollis varsa, boyun  eğilmiş ve baş da bir yana doğru dönmüştür. Çocuğun kulağı köprücük kemiğine doğru yaklaşmıştır; yüz ise karşı tarafa bakar. Bu durumun sebebi o bölgedeki kasın gergin olmasıdır.

Nasıl Gelişir

İlk çocukta sık görülen bu durumun gerçek sebebini hiç kimse tam olarak bilmemektedir. Birinci teoriye göre, doğum esnasında boynun gerilir ve kas yırtılır. Kas içerisine kanama olur ve yırtık uzama özelliği olmayan bir doku ile iyileşir. Kasın boyu kısalır ve boynun eğilmesine ve başın dönmesine sebep olur. Bir diğer teoriye göre hadise bebek henüz ana rahminde iken gelişir.

Doğumdan sonraki ilk ay içerisinde, boynun yan kısmındaki kasın içerisinde ele sert bir şişlik gelir; daha sonra giderek küçülür ve kaybolur. Doğuştan tortikollisli doğan her beş çocukta birinde kalça çıkığı da olur. Kalıcı deformiteden kaçınmak için erken teşhis ve tedavi gerekir.

Belirti Ve Bulgular

 

  • Baş bir yana doğru eğilir ve çene karşı omuza doğru döner. Genellikle baş sağa doğru eğilir, çene ise sola döner. Bu durumda sağ taraftaki kas tutulmuş demektir.
  • Kas içerisindeki sert kitle vardır, giderek küçülür ve kaybolur.
  • Boyun hareketleri kısıtlanmıştır.
  • Yüzün bir tarafı düzleşmiş, diğer tarafı da uzamış gibidir.

Doğuştan boyun eğriliğinde ağrı olmaz. Tedavisi, başlangıçta egzersiz ve germelerden ibarettir.

 

Şekil 3. Tortikollisli bir çocuğun görünümü.

Teşhis Ve Tedavi

Bebek başını sürekli bir tarafa doğru eğik tutuyorsa bir doktora baş vurunuz. Doğuştan tortikollis dışında da bu eğikliği yapan sebepler olabilir; doktor diğer muhtemel nedenleri elimine eder. Doktor bebeğin kalçasını da muayene eder; çıkık olup olmadığını araştırır. Kalçanın filmini çektirebilir veya ultrason yaptırabilir.

Başlangıç tedavisi günde birkaç kez yapılacak egzersizlerdir. Doktor bir fizyoterapiste gönderebilir ama çoğu zaman bu egzersizleri anne, baba  yapar. Baş ters tarafa döndürülür ve boyun da karşı yana doğru eğilir. Bu şekilde kasın boyunun uzatılmasına çalışılır.

Çocuk yatarken başını istenilen tarafa döndürmesi  için oyuncaklar veya ilgi çekecek eşyalar  bir yana konur. Genellikle bir yıl içerisinde bu durum düzelir. Düzelmezse doktor ameliyat önerebilir. Ameliyat ile gergin olan kasa müdahale edilir.

 

GELİŞİMSEL KALÇA ÇIKIĞI

Gelişimsel kalça çıkığında kalça ekleminin gelişmesi anormaldir; uyluk kemiğinin başı (femur başı) yuvasının içinde stabil olarak kalamaz. Ayrıca eklem bağları da gevşek veya gergindir. Femur başının yuvadan çıkmaya olan eğilimi bebekten bebeğe değişebilir. Çocuk büyüğünce kalça eklemi tam olarak çıkar.  Yuva sığ, baş küçük kalır. Çocuk geç yürür. Yürürken çıkık olan tarafa doğru gövdesini eğer ve bu şekilde adım atar. İki taraflı çıkık varsa, yürürken ördek gibi iki tarafa doğru sallanır. Tedavi edilmezse,  eklemde kireçlenme gelişir ve kalça ağrılı hale gelir. Çıkık olan tarafta kısalık olur.

Gelişimsel kalça çıkığının ailevi eğilimi vardır. Genellikle sol kalça tutulur. Şu durumlarda daha sık görülür. Bu bebeklerde ultrason incelemesi yapmak gerekir.

 

  • Kızlarda
  • Annenin ilk çocuğunda
  • Vücudunun başka bölgelerinde doğuştan deformite olanlar (çarpık ayak, tortikollis, v.b.)
  • Makat pozisyonu ile doğan bebeklerde.

Gelişimsel kalça çıkığında erken teşhis ve tedavi çok önemlidir. Bebek doğunca kalçaları muhakkak muayene edilmelidir. Şüpheli durumlarda ve risk altındaki bebeklerde ultrason tetkiki gerekir.  Çocuk yürümeye başladıktan sonra teşhis edilirse tedavi zor ve daha karışıktır. Sağlıklı bir bir kalça elde etmek zor olabilir.

Belirti Ve Bulgular

Gelişimsel kalça çıkığı bazen hiç belirti vermeyebilir ama aşağıdaki durumların varlığında bir doktora baş vurmak gerekir:

 

  • Bacaklar arasında uzunluk farkı
  • Cilt pililerinde asimetri
  • Kalça hareketlerinde kısıtlılık

Çocuk topallayarak, parmak uçlarında veya ördekvari yürüyorsa gelişimsel kalça çıkığından şüphelenmek gerekir. Doktor çocuğu muayene eder, kalça hareketlerine bakar. Durumdan emin olmak için  röntgen çektirir.

 

 

Şekil 4. Femur başı yuvanın dışında görünüyor.

Tedavi

 Tedavi çocuğun yaşına göre değişir.

Yenidoğan: Doğumu takiben hemen teşhis edilmişse, Pavlik ismi verilen ve kalçayı yerinde ve istenilen pozosyonda tutan atkılar ile tedavi edilir. Bu atkı ile kalça 1-2 ay istenilen pozisyonda tutulur; bu süre içerisinde eklem bağları sıkılaşır, yuva gelişir ve  kalça çıkmaz hale gelir.

1-6Aylık: Yukarda anlatılan Pavlik atkısı bu aylarda da faydalıdır. Eğer bu yöntem ile başarı sağlanamzsa, anestezi altında kalça yerine konur ve çocuk alçıya alınır. Alçı süresi3-4 ay sürebilir

6-18 Aylık: Anestezi altında kalça yerine konulur ve alçı yapılır. Kapalı olarak yerine konulamazsa ameliyat yapılır, kalça eklemi açılır ve bu şeklide redüksiyon sağlanır. Her iki yöntemde de alçı şarttır. Alçı süresi ortalama 4 ay kadardır. 

18 aylıktan büyük çocuklar: Deformite daha ciddi hale gelmiştir. Daha büyük bir ameliyat gerekebilir. Bu ameliyat ile sığ olan yuvaya derinlik verilmeye çalışılır.  Büyük çocuklarda femura da müdahale edilir. Ameliyattan sonra alçı yapılır; alçı süresi 6-8 haftadır.

Gelişmsel kalça çıkıklı çocuklar, tedavi edilseler bile, büyümelerini tamamlayıncaya kadar doktor takibinde olmaları gerekir. Unutulmamalıdır ki, bu deformite ne kadar erken tedavi edilirse o kadar iyi sonuç alınır. Erken ve iyi bir  tedavi ile tamamen normal kalça elde etmek mümkündür.

 

ÇOCUKLARDA ESNEK DÜZ TABANLIK

Çocuklar doğduklarında ayaklarında esnek düz tabanlık vardır. Çocuk ayağa kalkıp yere bastığında ayağın arkı kaybolur. Çocuğun anne, baba ve diğer yakınları çocukta kalıcı bir sakatlık mı var diye endişelenirler. Bir çok çocuk  bu şekilde, herhangi bir problem olmadan büyümeye devam eder. Esnek düz tabanlık için şunlar söylenebilir:

 

  • Ağrısızdır
  • Yürümeyi ve spor yapmayı etkilemez
  • Herhengi bir tedavi, ameliyat gerektirmeden kendiliğinden düzelir

Esnek düz tabanlıkta, kas fonksiyonları ve eklem hareketleri normaldir; dolayısıyla ayaklar da normal kabul edilir. Topuk ve parmaklar arasındaki ayağın arkının düzleşmesini kemiklerin şekilleri ve sağlam bağlar engeller. Çocuk büyüdükçe ve ayakları üzerinde yürüdükçe yumuşak dokular gerginleşir ve sertleşir; ayağın arkı ortaya çıkar. Genellikle 5 yaşından sonra ayak normal şeklini alır. Çocuk ergenlik çağına gelmiş ve ayağında düz tabanlık hala varsa ağrı nedeni olabilir. Ağrılı durumlarda doktor muayenesi gerekir.

Doktor Muayenesi

Doktor çocuğunuzu muayene eder ve tedavi gerektiren ve düz tabanlığa yol açan  diğer deformitelerin varlığını araştırır. Düz tabanlığın esnek veya sert olup olmadığına karar verir. Doktora giderken çocuğun düzenli olarak giydiği ayakkabıları da götürün. Doktor bu ayakkabıların neresinin aşındığına bakarak da çocuğun ayakları ile ilgili fikir edinir. Aile içerisinde başka düz tabanlı kimse varsa veya kas ve sinir hastalığı geçirmiş kimse varsa doktora söyleyiniz. Doktor çocuğunuzu oturtur, kaldırır, yürütür, topukları ve parmak uçları üzerinde yürütür. Aşil tendonunun gergin olup olmadığını kontrol eder.

 Şekil 5. Esnek düz tabanın görünümü.

 Tedavi

Çocuk yürüdüğü zaman ayaklarında bacaklarında ağrıdan şikayet ediyorsa, doktorunuz aşil tendonunu gerici egzersizler gösterir. Ayaklar için tabanlık verebilir. Eğer aşil tendonu çok gergin ise alçı ile uzatma yapabilir. Ergenlik döneminde ağrılı düz tabanlık varsa ameliyat gerekebilir. Nadiren bazı esnek düz tabanlar çocuk büyüdükçe sertleşir ve ek tıbbi müdahale gerektirebilir.

İÇE DÖNÜK BASMA

İçe basma, yürürken veya koşarken, ayak uçlarının karşıya doğru bakacağına içe doğru dönük durmasına denir. Çocuğunuz içe dönük basarak yürüyorsa çok büyük ihtimalle büyüdükçe normale dönecektir. Özel bir ayakkabı, egzersiz veya herhangi bir tedavi gerektirmez.

Çocuğun anne, baba ve diğer yakınları içe basma nedeniyle endişe edebilirler. Bu durumun yetişkin hayatta da devam edeceğine inanırlar. Onlar 8 yaşına kadar içe basmanın kendiliğinden normale döneceği, alçı, cihazlama,  ameliyat gibi herhangi bir tedavi gerektirmediği anlatılmalıdır. Bu çocuklar da diğer çocuklar gibi normal ayakkabılar giyebilirler. Hatta, yaralanma riski olmadığı durumlarda, yalın ayak bile gezebilirler.

İçe barsak yürüyen çocuklar ayağı takılıp tökezleyebilir. Ayrıca, şu durumlarında bilinmesi gerekir:

 

  • İçe basma çocuğunuza genellikle ağrı vermez
  • İçe basma çocuğunuzun yürümeyi öğrenmesini etkilemez
  • İçe basma yetişkin hayatta osteoaririte (kireçlenme) sebep olmaz

 

İçe Basma Sebepleri

 

Tibia (kaval) kemiğinden dönme: Bacak kemiğinin içe dönük olmasına bağlı olarak ayak da içe dönük durur. Bu durum, 4 yaşına kadar, tedavi gerekmeden kendiliğinden düzelir. Ateller, alçılar, özel ayakkabılar etkisizdir. Çocuk 8-10 yaşına geldiğinde deformite sebat ediyorsa ve yürümede problemler yaratıyorsa ameliyat gerekebilir.

 

Femur (uyluk) kemiğinden dönme: Dönüklük femur kemiğine bağlıdır. Genellikle, 5-6 yaşında daha belirgin hale gelir. Femurun dönüklüğünün sebebi bilinmez. Çocuk büyüdükçe bu durum da kendiliğinden düzelir. Özel ayakkabıların, egzersizlerin ve cihazların  etkisi yoktur. Çocuk 9 yaşından büyükse ve ayak takılmaları, tökezlemeler fazla ise ameliyat gerekebilir.

 

Dizden çarpık bacak: Bacaklar dizden itibaren içe bükük veya yanlara doğru açık durumdadır. Bu tip deformitelerin çoğu küçük çocuklar için normal kabul edilir. Özel ayakkabıların, tabanlıkların bu  duruma faydası yoktur. Çocuk büyüdükçe genellikle düzelme kendiliğinden olur.

 

Tarak kemiklerinden içe dönüklük: Ayağın uç kısmı içe doğru dönüktür. Çok şiddetli durumlar çarpık ayak (Clubfoot) ile karışır. Çoğu zaman kendiliğinden düzelir. Tedavi gerekirse alçı düzeltmeleri yapılır ve özel ayakkabılar giydirilir.

PERTHES HASTALIĞI

Çocuğunuz ufak tefek ağrılardan sık sık şikayet edebilir. Bunların çoğu birkaç gün içinde kendiliğinden geçer. Ama kalçasında veya dizinde sürekli ağrı ve topallama olursa dikkatli olmak gerekir. Bu ağrılar, büyüme ağrıları veya basit bir düşme sonucu oluşmuş incinmelere bağlı ağrı olmayabilir. Kalçasında erken tedavi gerektiren bir hastalığı olabilir. Çocukluk çağında kalçayı sıklıkla tutan ve femur başının (uyluk kemiğinin ucu) kan dolaşımının bozulması ile ortaya çıkan Perthes hastalığı söz konusu olabilir. Femur başının dolaşımı bozulursa, baş ölür, yuvarlaklığını kaybeder ve yassılır ve ileriki yıllarda artirit gelişmesine neden olur.

Perthes hastalığının sebebi bilinmez. Doktorlar bunun büyüme hormonu ile ilgili olduğuna inanır. Büyüme çağındaki çocuklarda görülür. Erkek çocuklarda  görülme ihtimali kızlara göre 4 misli fazladır. Hastalık sıklıkla 4-8 yaşlarındaki çocukların kalçalarını tutar. Çoğu zaman, hastalık tek bir kalçada olur. Ne kadar erken tedavi edilirse o kadar iyi sonuç alınır.

Perthes hastalıklı çocuklar diz ve uyluk ağrısından şikayet eder. Kalça hareketlerinde kısıtlanma olur. Aktivite ile artan topallama vardır.  Günün geç vakitlerinde çocuğın şikayetleri artar.

Hastalık başladığında çocuğun yaşı küçükse sonuç daha iyi olur. Sekiz yaşından sonra ortaya çıkmış Perthes hastalığını tedavisi iyi sonuç vermeyebilir; kalça eklemindeki bozukluk kalıcı olabilir. Femur başı ölse bile büyüyüp gelişmeye devam eder. Hastalıklı dönemde yuva içerisinde taşmadan kalırsa şekli bozulmaz ve normal küre biçimini korur. İyileşme  aylarca sürebilir. Bu süre içerisinde kemiğin başının yuva içerisinde kalmasını doktorunuz sağlar. Çocuğa yürüme cihazı verebilir, veya ameliyat önerebilir. Ameliyattan amaç, başın yuva (asetebulum) tarafından tam olarak kaplanmasını sağlamaktır. Bu hastalık sonucu kalça ekleminin mekaniği bozulursa yetişkin hayatta artirit gelişebilir.

 

OSGOOD-SCHLATTER HASTALIĞI

Çocuğunuzun dizinin ön tarafının  hemen alt kısmında ağrı, şişlik ve hassasiyet varsa sebebi Osgood-Schlatter hastalığı olabilir. Ağrı aktivite ile artar, istirahat ile azalır. Sık görülen ve geçici bir durumdur. Aslında gerçek bir hastalık sayılmaz; aşırı yüklenmeye ve kullanmaya bağlıdır.

Hızlı büyüme devresindeki genç (9-14) yaş sporcularda sık görülür. Özellikle, çok aktif çocuklarda daha sıktır. Erkek çocuklarda görülme ihtimali kızlara göre daha fazladır. Genellikle tek bir dizi tutar. Dizin hemen altıda ve önde buluna çıkıntı hassastır ve şiştir. Bu çıkıntıya basıldığında çocuğun ağrısı artar. Hoplama, zıplama, bisiklete binme, koşma, ağırlık kaldırma ve merdiven çıkma şikayetleri artırır.

Ağrının sebebi, bu çıkıntıya yapışan tendonun adalenin kasılması ile kemikten ayrılmaya zorlanmasıdır. Art arda gelen yüklenmeler tendonda inflamasyon yaratır. İnflamasyona bazen mikroskopik yırtıklar da iştirak edebilir.

Tedavi

 Ağrıyı ihmal etmemek lazımdır. Ağrıya aldırmadan aktiviteler devam edilirse durum daha da kötüleşebilir. Ağrılar artabilir ve hayatın ileriki yıllarında da bazı sorunlar yaratabilir. Tedavi edilmez ve aktiviteler sürdürülürse hastalık da 6-18 ay kadar devam edebilir. Sporu tümden bırakmak şart değildir ama aktivitelerin azaltılması şarttır. Yarışmalara katılan bir sporcunun ise, spora 2-3 ay ara vermesi faydalı olur. Daha sonra, uygun idmanlarla eski performansa 6-8 ayda erişilir.

İyileşirken ibuprofen gibi inflamatuar giderici (antiinflamatuar) ve ağrı kesici ilaçlar verilir. Ağrılı bölgeye buz uygulamak da faydalıdır. Bazı özel dizlikler de kullanılır. Ağrı tam olarak ortadan kalkınca, yavaş yavaş eski aktivitelere geri dönülür. Bu dönemde özellikle, uyluk ön kısmındaki kuadriseps kasını gerici egzersizlerin yapılması gerekir.

ERGENLİK ÇAĞINDA DİZ ÖNÜ AĞRISI

Aktif olarak spor yapan ergenlik çağındaki gençlerde dizin ön kısmında ağrılar başlarsa, spor programını değiştirmek mecburiyetinde kalabilirler. Dizin ön kısmındaki sürekli ağrılar aktif gençlerde, özellikle de kızlarda sık görülür. Tedavisi genellikle ameliyatsız yapılır.

Belirtiler

Ağrılar yavaş yavaş başlar ve artar. Uzun süre bir yerde oturduktan sonra ayağa kalkarken veya merdiven çıkarken bir tıklama  veya sürtünme sesi gelebilir. Ağrı özellikle, atlama, zıplama, çömelip kalkma ve koşma gibi aktivitelerden sonra ve geceleri artar. Diz şişebilir ve hassasiyet kazanır. Tedavi edilmezse uyluğun ön kısmındaki kuadriseps kasının kuvveti azalır, tendonlarda zorlanmalar olur. Diz aniden bükülebilir ve boşalma hissi olur.

Sebepler

Dizin ön kısmında bulunan küçük kemik (patella), diz bükülüp açıldıkça femurun ön yüzünde buluna bir oluk içerisinde hareket eder. Bazı durumlarda patella gördüğü baskılar sonucu oluktan dışarı çıkmaya zorlanır ve buda anormal sürtünmelere ve ağrılara yola açar. Bu duruma değişik faktörler yol açar:

 

  • Dizi destekleyen uyluk kaslarının çok sıkı ve sert olması
  • Diz ve kalçadaki anatomik değişiklikler
  • Uygun olmayan spor tekniklerinin ve malzemelerinin kullanılması
  • Sportif aktivitelerinin aşırı şekilde yapılması

Tek bir darbe sonucu da diz önünde ağrı başlayabilir.

Teşhis

Bu tip ağrıları olan gençlerin doktora müracaat etmesi gerekir. Doktor ağrının ne zaman başladığını, hangi durumlarda artığını, hangi durumlarda azaldığını sorar. Yapılan spor ile ilgili bilgiler alır. Ağrının özellikleri ile ilgili yeterli bilgi edinilince sıra dizin muayenesine gelir. Bu muayene sırasında doktor hastasından yürümesini, çömelip kalkmasını, hoplamasını isteyebilir.  Ağrının sebebini anlamak için şu durumlara dikkat edilir:

 

  • Bacak, uyluk diz kapağı ve kuadriseps kası arasındaki uyum
  • Dizin stabilitesi, kalça ve diz ekleminin hareketlerinin derecesi
  • Diz kapağının altında hassasiyet olup olmadığı
  • Diz kapağına yapışan kasların gerginliği
  • Uyluğun ön ve arkasındaki kasların kuvveti, tonusu, büyüklüğü
  • Aşil tendonun gerginliği, ayakta düz tabanlık

Her iki dizin film çekilir.

Tedavi

Buz, istirahat ve rehabilitasyon öncelikle uygulanan tedavi yöntemleridir.

Buz: Ağrıyan dize günde birkaç defa  havluya sarılmış vaziyette buz uygulanır.

İstirahat: Dokular iyileşinceye kadar, dizde ağrı yapan aktivitelere ara verilir.  Egzersiz programını değiştirmek gerekebilir. Şişmanlık varsa, dize binen yükü azaltmak için kilo verilmelidir. Ayrıca patella stabilize edici dizlik de faydalı olur. İnflamatuar giderici ilaçlar kullanılır.

Rehabilitasyon: Ağrı ve şişlik giderildikten sonra dizin tekrar eski gücünü, dayanıklılığını, hızını ve hareketliliğini kazanması için bir rehabilitasyon programı gerekir. Uygun egzersizlerle kasların gücü artırılır ve germe egzersizleri ile esnekliği sağlanır. Spora yavaş yavaş dönülür.

Koruma

 Ağrının tekrar başlamaması için bazı önlemler almak gerekir. Şunlar önerilir:

 

  • Yapılan spora uygun ayakkabı giyilmelidir.
  • Spora başlamadan önce germe egzersizlerini de kapsayacak şekilde ısınma hareketleri yapılmalıdır.
  • Dizde ağrı yapabilecek hareketlerden kaçınılmalıdır.
  • Spor süresine ve yoğunluğuna dikkat edilmelidir.

 

FEMUR BAŞI KAYMASI

Ergenlik çağındaki çocuklarda en sık görülen kalça rahatsızlığıdır. Çocuğun şikayetleri ya aniden ortaya çıkar ya da yavaş yavaş belirir. İlk ağrı uyluk ve dizde hissedilir. Tedaviye ne kadar erken başlanılırsa sonuç da o kadar iyi olur.

Şekil 6. Sol femur başındaki kayma ok işareti ile gösteriliyor.

Femur kemiğinin uzunluğuna büyümesini sağlayan kıkırdak plak baş ile boyun arasındadır. Büyümekte olan çocuklarda, bu kıkırdaktan itibaren, baş yerinden oynar. Böylece kalça ekleminde deformite oluşur. Şu durumlar görülür:

 

  • Çocuk kalçasını içe doğru döndüremez
  • Çocuğun ayağı dışa doğru dönük durur
  • Çocuğun bacağı kısalır
  • Bu bacak üzerinde ayakta durunca çok ağrısı olur.

Bu durum,10-18 yaşları arasındaki, özellikle şişman veya  atletik çocuklarda daha sık görülür. Femur başı epifiz kayması olan çocukların 1/3 ünden fazlasında hadise çift taraflıdır. Tedaviye erken başlamak gerekir. Erken ve iyi tedavi edilmezse deformite giderek artar ve kalçada artirit gelişir.

Ameliyat ile femur başı çivilerle tutturulur ve daha fazla kayması önlenir. Çiviler başın kemiğe tutunmasını sağlar. Bazen doktor diğer başı da korumak amacı ile erkenden çivi ile tespit edebilir. Artirit gelişmişse tedavi daha da zordur. Farklı ameliyatlar da gerekebilir.