EYUP SALAHATTİN KARAKAŞ
Sağlıklı Günler
OSTEORTİRİT
Halk arasında kireçlenme olarak bilinen osteoartirit, dejeneratif artirit veya dejeneratif eklem hastalığı olarak da isimlendirilir. Bu artiritte esas hadise eklem kıkırdağındaki aşınmadır. Kıkırdak aşındıkça yük taşıma, hareketi kolaylaştırma gibi özellikler de kaybolur. Eklemi oluşturan kemiklerin uçları açığa çıkar ve kemik kemiğe teas eteye başlar. Hareketler ağrılı hale gelir ve azalır. Bütün bunlar aylar ve hatta yıllar süren bir değişimdir.
Ne oluyor da kıkırdak aşınıp eklem ağrılı hale geliyor. Bunu anlamak için, öncelikle kıkırdağın değerlendirilmesi gerekir.
Eklemlerin ağrısız bir şekilde görevlerini yerine getirebilmesi için, kıkırdağın sağlamlığı büyük önem taşır. Kemiklerin birbirine bakan yüzlerindeki kıkırdaklar çok düzgün ve pürüzsüz yüzeye ve elastiki bir yapıya sahiptir. Bu kıkırdakların şok emme özelliği de vardır. Hareketler sırasında, sert yapıya sahip kemiklerin birbirini yıpratması bu şekilde önlenmiş olur. Kıkırdaklar bu özelliklerini yitirirse, osteoartirit başlamış demektir.
Kıkırdakların bu görevleri görmesinde dört madde büyük rol oynar:
Su: Eklemlerin hareketini kolaylaştıran, kemikler için tampon görevi gören ve şok abrorbe edebilen kıkırdak dokusunun % 65-80’i sudan ibarettir.
Kollajen: Kıkırdağın elastikiyetini ve şok absorbe etme özelliğini sağlayan yapı kollajenlerdir. Vücudun kemik, kas ve diğer destek dokularını bir arada tutan bağ dokularında kollajen denilen bir madde bulunur. Bunların ağ şeklindeki yapıları arasında proteoglikanlar vardır.
Proteoglikanlar: Bu büyük moleküller kolajen lifleri arasına yerleşmiştir. Kollajeni süngere benzetirsek, proteoglikanlar da bu sünger tarafından emilmiş su gibidir. Sünger sıkışınca içindeki suyu bırakır ama kıkrdak sıkışınca, kollajenler arasındaki bu molekül, kıkırdağın yeni şekline göre uyum sağlayacak biçime dönüşür ve sonra eski halini alır.
Kondrositler (kıkırdak hücreleri): Bu hücreler, yaşlı hücreler dışarı, genç hücreler içeri prensibini takip eder.Kondirisitler eskimiş proteoglikanları ve kollajenleri yok eder ve onların yerine yenilerini sentez eder.
Su, kollajen, proteoglikan ve kondrositler beraberce eklemlerinizin iyi yağlanmış bir makina gibi çalışmasını sağlar. Eklem üzerinden yük kalkınca, su kıkırdak içerisine doğru hücum eder; onu yıkar, temizler, besler ve biraz da şişirir. Suyu çok seven proteoglikanlar onu kollajenlerin arasındaki boşluğa çeker ve eklem üzerine yeniden yük bininceye kadar onu orada tutar. Ekleme tekrar yük bindiğine, su ve artıklar kıkırdak dışına taşar ama yük kalkar kalkmaz proteoglikanlar suyu adeta bir sünger gibi geri çeker. Elastik kollajen lifler ekleme yük bindiğinde büzülür, boyu kısalır; yük kalktığında gerilir boyu uzar.
Kıkırdak suyu emme ve bırakma yeteneğini yitirirse, kurur, çatlar ve kaygan bir yüzey olma özelliğini yitirir. Elastik özelliği azalır; kemikler için iyi bir yastık olmaktan çıkar; özellikle de yük taşıyan eklemlerde...
Normal (sol) ve osteoartiritli (sağ) diz eklemi.
OSTEOARTİRİTİN BELİRTİ VE BULGULARI
Aşağıdaki belirtilerden birkaçı sizde yoksa, bende oteoartirit var demeniz doğru olmaz. En doğru teşhisi, sizi muayene eden ve değerlendiren doktorunuz koyar. Eklemlerinizde ağrınız ve diğer sıkıntılarınız varsa, bunun osteoartirit nedeniyle olduğunu nasıl anlarsınız? Bu hastalıkta aşağıdaki belirtilerden en az bir tanesinin olması gerekir:
Eklem ağrısı: Osteoartiritli insanların çoğunun ağrısı vardır. Bu ağrı kas ağrısından farklıdır, genellikle hava durumuna göre şiddeti değişir (“Ne zaman yağmur yağacak biliyorum”). Eklem kullanıldığında, ağrı artar; dinlendirildiğinde ise azalır. Hastalık ilerleyince ağrılar artar ve gece uykusunda bile hastayı rahatsız eder. Bazı insanların hava tahminini doğru yapmasının sebebi şudur; barometre düşünce eklem zarında inflamasyon olur ve eklem şişer, dolayısıyla ağrı da artar.
Sertlik ve hareketlerde azalma: Eklemlerde sertlik ve harketlerde kısıtlanma osteoartiritin geç belirtisidir. Sonunda, eklem bükük durumda donup kalabilir.
Eklemde hassasiyet, ısı artımı ve şişlik: Şişlik osteoartitte çok önemli bir problem değildir. Bazı eklemler özellikle çok yüklenildiğinde kıkırdak hasarına ve irritasyona cevap olarak inflamasyon geliştirir ve şişer. En çok da dizlerde ve el parmaklarında görülür.
Dizde çatırtılar: Eklemlerinizi oynattığınızda çatırdamalar, sürtünme sesleri duyuyorsanız sizde osteoartirit olma ihtimali çok yüksektir. Bu sesler aşınmış ve düzgünlüğünü kaybetmiş kıkırdakların sürtünme sesidir.
Parmaklarda kemik büyümesi: El parmaklarındaki eklemlerin kenarlarında oluşan çıkıntılar kemik büyümesidir. Osteoartiritn belirtisidir ve ailevi özellik gösterir.
KIKIRDAK YIKIMINA YOL AÇAN SEBEBLER
Kıkırdağın neden aşındığını bazen bilemeyiz. Bu takdirde buna primer osteoartirit deriz. Bazen de, osteoartiriti başlatan bir sebep vardır, buna da sekonder osteoartirit denir.
Primer Osteoartiritin Nedenleri
Primer osteoartiritin sebebi halen bir sır olarak durmaktadır. Bilim adamlari neden olduğunu bilmemekle beraber, kollejenlerin ağ yapısı bozulur ve zayıflar. Kolajen lifleri arasında yerleşen poteoglikanlar bir anda kendilerini açıkta bulur. Kendilerini eklem sıvısı içinde bulan proteoglikanlar su tutma ve salma özelliklerini kaybeder. Kıkırdak susuz kalır, sertleşir ve kolaca çatlayabilir. Bu arada serbest hale gelen proteoglikanlar eklem zarında sıvı çeker ve eklemi şişirir. Bu sıvının eklem kıkırdağına faydası yoktur. Kıkırdak okyanus ortasına susuz kalan insanlara benzer.
Hiç kimse primer osteoartiritin sebebini tam olarak bilmemesine rağmen şu iki teoriden söz etmek uygun olur:
Kondrositler kollajen ve proteoglikanların yıkımına hız verir: Sağlıklı bir kıkırdakta yıkım enzimleri ile yapım enzimleri dengededir. Bu denge yıkım enzimleri lehine bozulursa, kıkırdak içindeki kollajen ve proteoglikan miktarı azalır.
Kondrositler çılgınlaşır ve çok miktarda kollajen ve proteoglikan üretir: Yukardaki durumun aksine, kondrositler aşırı miktarda kollajen ve proteoglikan üretir ve bunlar da eklem içi sıvısını artırır. Artan bu sıvı adeta kıkırdak hücrelerini yıkayıp temizler ve onları kıkırdak oluşturan moleküllerden mahrum bırakır.
Sekonder Osteoartiritin Nedenleri
Primer osteoartiritin sebebi tam olarak bilinmez ama sekonder olanında bilinen bir neden vardır. Bu neden genellikle eklemin yaralanması ve aşırı yüklenmesi ile ilgilidir. Eklem kıkırdağının yaralanma veya aşırı yüklenmesi onun yıpranmasına, aşınmasına yani artirite yol açar. Sık görülen sebepler şunlardır:
Eklem yaralanmaları: Spor, iş, ev veya trafik kazası sonucu eklem yaralanırsa osteoartirit gelişme riski ve ihtimali artar.
Tekrarlayan yüklenmeler: Aynı hareketlerin ard arda, sürekli tekrar edilmesi eklem kıkırdağında yıkıma yol açabilir. Balerinlerde ayak bileği, futbolcularda diz eklemlerinde bu tip osteoartirit gelişebilir.
Kemik uçlarındaki hasarlar: Eklemi yapan kemik uçlarında kırığa veya streslere bağlı hasarlar oluşabilir. Bu durumda kemik uşçları normal anatomik yapısını yitirir, düzgünlüğü ve uyumu bozulur. Sonuçta artirit gelişir.
Kemik hastalıkları: Paget gibi değişik hastalıklar kemiklerin dayanıklılığını azaltır; onları kolay kırılır hale getirir. Kemik uçlerındeki kırıklar şekil bozukluklarına yol açar.
Eklemlerin aşırı yük taşıması: Vücut ne kadar ağırsa diz, kalça, ayak bileğine binen yük de o oranda fazla olur. Özellikle diz osteoartiritlerinde şişmanlık önemli bir etken durumdur. Her adım atışta vücut ağırlığının üç misli yük dizlere biner; koşarken bu yük on misline kadar çıkar. Aşırı yüklenme sonuçta kıkırdaklarda yıpranmaya yol açar.
Eklemlerdeki gelişim bozuklukları: Özellikle kalça eklemindeki doğuştan kaynaklanan gelişim bozuklukları ve çıkıklar da osteoartirite neden olabilir.
Osteoartiritte Risk Faktörler
Ülkemizde tahminen yaklaşık 5 milyon osteoartiritli insan vardır. Osteoartirit çok yaygındır ama herkeste yoktur. Bazı insanlar ağrısız, sızısız gezip dolaşırken, bazıları eklemlerindeki ağrılardan muzdariptir. Nasıl oluyor da bazılarımızda osteoartirit olurken bazılarımız da olmuyor? Acaba kimler risk altındadır? Aşağıda bu soruların cevaplarını vermeye çalıştık:
Yaşı kırkbeşi geçkin insanlar: Kıkırdak ve eklemlerin diğer yapıları, tıpkı vücudun diğer parçaları gibi, zamanla dayanıklıklarını kaybeder ve yıpranır. Neyse ki, yaşlanma ile birlikte osteoartiritin gelişmesi kaçınılmaz bir durum değildir.
Eklem yaralanması geçirenler: Trafik, iş veya ev kazası geçirenler ve yaptığı spor nedeniyle eklemleri yaralananlar da risk altındadır.
Eklemlerinde tekrarlayan yüklenmeler olanlar: Bu risk, daha çok şahsın mesleğinden veya yaptığı spordan kaynaklanır. Aynı hareketlerin sürekli tekrarı eklemlere aşırı yük bindirebilir.
Kadınlar: Kadınlarda osteoartirit gelişme ihtimali erkeklere göre üç misli daha
fazladır. Bunu sebebi bilinmez, eklemlerinin daha küçük oluşundan veya hormanlardan etkileniyor olabilirler.
Anne ve babasında osteoartirit olanlar: Osteoartiritin kalıtsal özelliği vardır. Bir çalışmaya göre osteoartiritlerin oluşmasında genetiğin rolü % 50’dir. Özellikle el parmaklarındaki osteoartiritin genetik özelliği fazladır.
Şişman kimseler: Kişinin aşırı kilolu olması onun özellikle diz, kalça ve ayak bileği eklemine fazla yük bindirir. Her 10 kiloluk artış, yapılan aktiviteye göre değişmek kaydıyla, eklemin 30-100 kilo daha fazla stres altında kalmasına neden olur. Özellikle diz ekleminde, şişmanlığın osteoartiritin gelişiminde önemli bir etken olduğu gösterilmiştir.
OSTEOARTİRİTİN VARLIĞINI ANLAMAK
Osteoartiritli hastaların çoğu kendisinde ne tip bir artirit olduğunu bilmez ve dolayısıyla tedavisi konusunda sağlıklı kararlar alamaz.
Diziniz ağrıyınca doktora gidersiniz. Doktor önce size ağrınız ile ilgili sorular sorar ve sonra muayene eder ve bazı testler yapar. Muayene esnasında dizinizi elleyerek hassas olan noktaları belirlemeye çalışır. Eklem hareketlerinin ne kadar yapılabildiğine bakar. Şişlik olup olmadığını kontrol eder. Hareketler sırasında dizinizden ses gelip gelmediğini dinleyerek anlamaya çalışır. Artirtinizin inflamatuar (romatizmal) olduğundan şüphelenirse sizi laboratuara yollar ve bazı kan tetkikleri yaptırır.
Son olarak gideceğiniz yer röntgendir. Dizinizin farklı yönlerden filimleri çekilir. Osteoartirit varsa şunlar görülür:
Kıkırdak erimesine bağlı olarak eklem aralığında daralama
Kemik çıkıntıları
Kemik içerisinde küçük kistler
Eklemde şekil bozukluğu
Osteoartirit teşhisi konulunca sıra tedaviye gelir. Doktorunuz size tedaviniz konusunda neler yapılacağını anlatır. Bu tedavi sonucunda ağrılarınız tamamen geçerse çok şanlısınız demektir. Bu tedavi sonucunda en azından ağrılarınız azalabilir, eklem kıkırdağındaki yıpranma en alt düzeye inebilir.
İyi bir tedavi planı aşağıdaki yöntemlerin birini veya birkaçını içerir. Böylece hayat sizin için daha güzel yaşanır hale gelir.
İlaç Tedavisi
Osteoartirite bağlı ağrıların giderilmesi için ilaç kullanabilirsiniz. Eklemlerinizde şişlik varsa, doktorunuz size inflamasyon giderici ilaçlar verir. Eğer şişlik yoksa sadece ağrı kesici kullanmanız istenir. Osteoartiritte sıklıkla iki tür ilaç kullanılır:
Parasetamol (asetainofen): Bu ilaç ağrıyı azaltır, ateş düşürür şişi indirmez. Eczanelerde Tylol, Tamol, Parol, Minoset ve Vermidon isimleri ile satılmaktadır.
Steroid olamayan inflamatuar gidericiler (SOİG): Bu ilaçlar ağrıyı dindirir, şiş varsa indirir. Eklemlerinizde ağrı ile birlikte şişlikte varsa bu ilaçlar tercih edilmelidir.
Bu ilaçların yan etkilerinden ve aşırı dozlarından korunmak için, doktor tavsiyesi ile kullanmanız daha doğru olur. İleriki bölümlerde, ilaç tedavisi daha geniş bir şekilde anlatılacaktır.
Osteoartiritte Egzersizin Önemi
Ağrınız olduğu zaman muhtemelen hareketlerinizi azaltırsınız. Size ekleminizi istirahat ettirmeniz tavsiye edilir. Ama uzun süre hareketsiz oturursanız zaman geçtikçe durumunuz daha da kötüleşir. Kıkırdaklarınız için egzersiz, “yağlama ve besleme” rolü oynar. Egezersiz yapmazsanız kıkırdak beslenemez, susuz kalır, kurur ve çatlar. Bu haliyle kemikler için yastık görevi görme özelliği azalmış olur.
Ekelmlerinizin sağlıklı olması için üç tip egezersiz önerebiliriz:
Esneklik egzersizleri: Eklemlerinizi daha hareketli kılmak için germe, bükme, döndürme gibi egzersizler yapmalısınız. Bu tip egzersizler, eklemlerinizdeki sertlikleri azaltır ve esnekliğini artırır.
Güç kazandırma egzersizleri: Ağırlık kaldırma ve izometrik egzersizler her gün yapılırsa kaslar güçlenir ve eklemi koruyan yapılar daha sağlam hale gelir.
Dayanıklılık (aerobik) egzersizleri: Bu egzersizler, haftada en az üç gün, 20-30 dakika sürecek şekilde yapılmalıdır. Böylece kalb-damar sistemi daha dayanıklı olur ve vücut ağırlığı kontrol altında tutulur. Yürüyüş, hafif hafif koşmalar, bisiklete binme, ip atlama, dans etme bu amaç için yapılacak egzersizlerdir.
Yeni bir egzersiz programına başlamadan önce doktorunuza danışınız. O sizin için uygun olabilecek programı belirler. Egzersiz programındaki yanlışlıklar eklemlerinizi daha kötü hale getirebilir.
Eklemlerin Korunması
Osteoartirtte eklemlere binen yük önemlidir. Otururken, kalkarken, yürürken, bir şeyler taşırken bu gerçeği unutmayın. Eklemlerinize yardımcı olması amacıyla dizlik, bileklik gibi elastik koruyucular kullanabilirsiniz. Kalça ve dizlerinizde artirit varsa baston veya koltuk değneği kullanmanız bu eklemlere daha az yük binmesini sağlar. Eklemlerinizin arka arkaya, dinlenmeden yüklenmesine izin vermeyiniz. Gerekirse ve mümkünse işinizi değiştiriniz.
Sıcak Ve Soğuk Uygulama
Bazı insanlar sıcağı, bazı insanlarsa soğuğu sever. Sıcak yastıkçıklar, değişik ısıtıcılar, elektirikli battaniyeler ağrılı kasları gevşetip rahatlatır. İnflamasyonun varlığında ise soğuk uygulamalar faydalıdır. Dokularda sıcak ve soğuk nedeniyle hasar oluşmaması için, uygulamaların süresi 20 dakikayı geçmemelidir. Gerekirse, 5 dakika kadar beklenip, tedavi tekrar edilebilinir.
Vücut Ağırlığının Azaltılması
Eğer şişmansanız, büyük ihtimalle dizlerinizden, kalçalarınızdan şikayetiniz vardır. Hiç bu eklemlerinize binen yükü düşündünüz mü? Yürürken vücut ağırlığınızın 3 katı ve koşarken 10 katı yük binmektedir. Vücut ağırlığını 10 kg artarsa, bu demektir ki dizlerinize binen yük 30-100 kilo kg artacaktır, hem de her adımda... Bu artan yükler eklem kıkırdağınızın daha erken aşınmasına ve yıpranmasına yol açar; sizin de şikayetleriniz daha da artar. O halde, hemen kilo vermeye başlayınız.
Ameliyat Gerekli mi?
Ağrılı bir ekleminiz varsa, tıbbi tedavilere rağmen iyiye gitmiyorsa ve bu ağrı daha güzel bir hayat yaşamanızı önlüyorsa , artık ameliyat olmayı düşünmeniz gerekir. Osteoartiritin tedavisi için artroskopi, kemik düzeltme ve protez takma ameliyatları günümüzde başarılı bir şekilde yapılmaktadır. Bu ameliyatlarla ilgili daha geniş bilgi ilerdeki bölümlerde verilecektir.