EYUP SALAHATTİN KARAKAŞ
Sağlıklı Günler
KIRIKLAR
Vücudumuzda çok sayıda kemik vardır. Bu kemiklerin anatomik bütünlüğü çeşitli nedenlere bozulabilir; bu duruma kırık diyoruz. Anatomik bütünlük bozulunca, kemik birkaç parçaya ayrılır. Bu parçalar bazen birbirinden uzaklaşır, bazen de birbirlerinden ayrılmaz (çatlak) .
Kemiklerin nasıl kırıldığını anlamak için, onların yapısını ve kırık oluş mekanizmalarını bilmek gerekir. Kemikler vücudumuzun iskeletini oluşturur. Yumuşak dokuları korur ve destekler. Onlar sayesinde hareketli bir hayatımız olur. Kemikler canlı dokulardır, çocuklukta hızla büyürler. Kırıldıklarında da kendi kendilerini onarabilirler. Kemiklerin ortası daha yumuşaktır, buraya ilik denir. Kemik iliğinde, vücudumuz için çok önemli olan, kırmızı ve beyaz kan hücreleri yapılır. Kemik aynı zamanda, kalsiyum ve fosfor minerallerinin deposu gibidir. Bu mineraller kemiğe sertlik ve dayanıklılık kazandırır.
Kırık Oluşumu
Kemik, aslında oldukça serttir. Buna rağmen dıştan bir kuvvet etki ettiğinde hafifçe eğilir ve daha sonra eski şeklini alır. Mesela, elleri üstüne düşen bir kimsenin kol kemikleri, yere çarpmanın etkisi ile eğilir ve sonra düzelir. Bu çarpma şiddetli olursa, kemik o kadar eğilir ki bütünlüğü bozulur ve eski halini alamaz. Tıpkı plastik bir cetvelin kırıldığı gibi kırılmış olur.
Kırıklar, başlıca üç şekilde meydana gelir:
Kırık Tipleri
Kırıkların şiddeti, onu meydana getiren kuvvet ile orantılıdır. Basit bir düşme sonucu, şiddetli olmayan bir kuvvet kırık oluşturmuşsa, genellikle kırık parçaları birbirinden ayrılmazlar, çatlak şeklinde görülürler. Kuvvet büyük ise, kemik çok parçalı hale gelir. Eğer ciltte de yara oluşmuşsa, buna açık kırık denir.
Bazı kırıklar şu şekilde sınıflandırılır:
Üç farklı kırık.
Kırıkların Önlenmesi
Sağlam kemikler dayanıklıdır; buna rağmen kırılabilirler. Hastalık veya kullanmama sonucu kemik zayıflamışsa, kırıklar çok daha kolay oluşur. Sağlam kemiklere sahip olmak için, bir insanın yeterli kalsiyum alması ve düzenli egzersiz yapması gerekir.
Kemiğin içindeki kalsiyum onu sağlam ve dayanıklı kılar. Bu nedenle, bebeklikten yaşlılığa kadar, hayatın her döneminde yeterli kalsiyumun alınması gerekir. Kadınlarda, kalsiyumun regülasyonu estrojen hormonu aracılığı ile olur. Menapozdan sonra bu hormon eksildiği için, kadınlarda sıklıkla osteoporoz gelişir. Bunu önlemek için, kadınların menapoza girmeden önce, yeterli miktarda kalsiyum almış olmaları lazımdır. Kalsiyum alımı kadar egzersizler de önemlidir. Kemiklere yük bindikçe kemik kendini daha da güçlendirir. Aktif olmayan insanların kemikleri daha kolay kırılır.
Kemiklerin yapısı ve nasıl kırıldıkları bilinirse, uygun şekilde beslenilirse ve ömür boyu aktif bir hayat sürdürülür ve düzenli egzersiz yapılırsa kırık riski minimuma indirilir.
Kırık hemen daima ağrı ile birlikte olduğu için ve kırıklı bölgenin fonksiyonları kaybolduğu için, insanlar acil olarak doktora müracaat ederler. Fakat bazen insanlar, kırık bacakları üzerinde yürüyebilir veya kırık kollarını kullanabilirler. Dolayısıyla el ve ayakların kullanılır olması, kırığın varlığını ekarte ettirmez. Eğer kendinizde bir kırıktan şüphe ediyorsanız, hemen bir doktora başvurmalısınız. Doktor sizi muayene ettikten ve filimlerinizi inceledikten sonra uygun tedaviyi belirler.
Kırıklı bölgenin hemen hareketsiz hale getirilmesi gerekir. Çünkü kırık parçaların hareketi damarlarda, sinirlerde ve etraftaki diğer yumuşak dokularda ilave hasarlar yapar. Eğer açık bir yara varsa, bu yaranın da temiz bir şekilde örtülmesi faydalı olur.
Kırık şüphelenilen bölgenin röntgen filimi çekilir. Bu filmlere bakılarak, kırığın yeri, tipi belirlenir. Kırılan kemikler yer değiştirmişse, doktor bunları yerine koyar. Bu işlemin teknik adı redüksiyondur.
Kırık tedavisinde esas prensip, kırık parçalarını uygun duruma getirmek (redüksiyon) ve bu durumda kaynayıncaya kadar kemiği hareketsiz tutmaktır. Kemik parçaları birbirine yeni yapılan kemik dokusu ile bağlanır. Böylece kırık kaynamış ve anatomik bütünlük sağlanmış olur. Kırığın redüksiyonu ve hareketsiz tutulması için ameliyat gerekebilir.
Tedavi Şekilleri
Çeşitli kırıklara göre aşağıdaki farklı tedavi yöntemleri kullanılır:
Kırık eksternal fiksatör ile tespit edilmiş.
Bu metotlar uygulandığında kırk kaynamalı, fonksiyon kaybı olmamalı ve görüntü bozulmamalıdır. Yöntemler belirlenirken, kırığın tipine, yerine, yaralanmanın şiddetine, hastanın kendi özelliklerine ve beklentilerine göre karar verilir.
Kırık tedavisinin başarısında hastanın işbirliği çok önemlidir. Alçıya, dışardan tespit materyallerine hastanın tahammül göstermesi gerekir. Tedavi esnasında ve sonrasında, eklem sertliklerini önlemek ve kas güçlerini yeniden kazandırmak için hastanın egzersizler yapması önerilir. Hasta kendi kırığının kaynaması için, ortopedistle iş birliği yapmalı ve ona yardım etmelidir.
Kırıkların İçerden (İnternal) Tespiti
Son yıllarda, ortopedik cerrahideki en önemli gelişme, kırıkların içerden tespiti alanında olmuştur. İnternal tespit, hastanın hastanede kalış süresini kısaltır, erken dönemde fonksiyon kazanmasını sağlar ve kırığın kaynamama ihtimalini azaltır.
Kırılan bir kemik uygun pozisyona getirilmeli ve kaynayıncaya kadar bu durumda tutulmalıdır. Geçmiş yıllarda, bu amaca, alçılarla, atellerle ulaşılmaya çalışılıyordu. Ameliyathane şartlarının gelişmesi, anestezi ve ameliyat tekniklerindeki ilerlemeler, kırıkların cerrahi olarak tedavi edilme oranını yükseltmiştir. İçerden tespit için kullanılan materyaller, paslanmaz çelik, kobalt ve titanyumdan yapılır. Bu materyaller hem dayanıklıdır hem de gerektiği kadar esnektir. Bu materyaller insan vücudu ile uyumludur, nadiren alerjik reaksiyon oluşturur.
En sık kullanılan içerden tespit materyalleri vida, tel, plak, çubuk ve çividir. Bunlar vücut içerisinde kalır; bu nedenle internal tespit materyalleri olarak isimlendirilir.
Teller
Teller bir dikiş materyali olarak kullanılır, kemikler birbirine bu teller ile bağlanır.
Plaklar
Plaklar, kırık kemik uçlarını bir arada tutmak için internal bir atel gibi görev yaparlar.
Önkoldaki her iki kırık plak-vida sistemi ile tespit edilmiş.
Çivi Ve Çubuklar
Bazı kırıklarda, özellikle uzun kemik kırıklarında, kemik uçlarını bir arada uygun durumda tutmak için, kemik iliği içerisine, boylu boyunca bir uzun çubuk yerleştirilir.
Tibia kırığının kanal içi çivi ile tespiti.
Vidalar
En sık kullanılan materyaldir. Genellikle basit vidalar şeklinde kullanılır ama bazen kırığın yerine ve özelliğine göre farklı biçim ve büyüklükte de olabilir.
Eksternal Fiksatörler
Vidalar, çubuklar, teller ve halkalardan oluşan bir iskelet gibidir. Tel ve vidaların bir ucu kemik içerisinde diğer ucu ise vücut dışındadır. Bu uçlar birbirine çubuklar ve halkalar aracılığı ile bağlanır. Çivi ve tellerin bir ucu vücut dışında olduğu için iltihap oluşabilir., bu bakımdan özel bakım gerektirir.
Diğer Durumlar
İnternal tespit uygulamalarında, yeni cerrahi teknikler, enfeksiyon ihtimalini azaltmış fakat tamamen ortadan kaldırmamıştır. Ameliyat kararı verilirken, kırığın kendi özelliklerine, hastanın sağlık durumuna dikkat edilir.
İlave olarak; hiçbir teknik mükemmel değildir. Kırık uygun şekilde kaynamayabilir; kullanılan materyaller eğilebilir, kırılabilir; alerjik reaksiyonlar oluşabilir. Ortopedik cerrahlar, daha iyi materyaller kullanabilmek için araştırmalarına devam etmektedir.
Alçı Ve Atel
Alçı ve ateller yaralanmış yumuşak dokuları ve kırılmış kemikleri korur ve destekler, ağrıyı, şişliği ve kas spazmını azaltır. Alçı ve atel bazı ameliyatlardan sonra da uygulanır. Atelin (yarım alçı) destekleyici özelliği tam alçıya göre daha azdır. Şişmiş kol ve bacaklarda, tam alçı yerine atel yapmak daha uygun olabilir. Doktor, alçı veya atelden hangisinin yapılacağına, kol ve bacağın yaralanma durumuna göre karar verir.
Alçı Ve Atellerin Tipleri
Alçılar fabrikasyon olarak hazırlanır. İki türlü alçı vardır; birincisi alçı tozu emdirilmiş sargı bezleridir, ikincisi ise fiberglasdan yapılan sargılardır. Ateller de bu alçılardan ihtiyaca göre hazırlanır ve kol veya bacağın bir yüzüne uzunlamasına olarak yerleştirilir. Alçı ve atel sarıldıktan sonra, kolunuzu ve bacağınızı nasıl kullanacağınız ve nelere dikkat etmeniz gerektiği konusunda doktorunuz size bilgi verir.
Alçı ve Atel Yapımında Kullanılan Materyaller
Fiberglas alçılar daha hafiftir, daha dayanıklıdır ve cildin daha iyi havalanmasını sağlar. Alçı tozundan yapılan alçılar ise daha ucuzdur ve daha iyi şekil verilir; bu bakımdan bazı bölgelerde özellikle kullanılır. Her iki alçı da sargı halindedir ve uygulanmadan önce su içine atılarak ıslatılır. Röntgen çekildiğinde, fiberglas alçılar daha net görüntü verirler. Fiberglas alçıların bir özelliği de suya dayanıklı olmalarıdır.
Alçı ve Atel Nasıl Uygulanır
Önce kol ve bacak pamuk ile sarılır, alçı bu pamuğun üzerine uygulanır. Su içinde ıslanan alçı yumuşar kol ve bacağa sarıldıktan sonra tekrar sertleşir. Kırığın tam olarak hareketsiz hale getirilmesi için, alçının kol ve bacağın şekline uyum sağlayacak biçimde sarılması gerekir. Genellikle kırık kemiğin bir alt ve bir üst eklemi alçı içine alınır. Eğer ekstremite çok şiş ise, önce atel yapılır, daha sonra şiş inince tam alçı sarılır. Kırk iyileşmesinin son döneminde ise kolayca çıkarılarak rehabilitasyon uygulanabilsin diye tekrar atel yapılır.
Alçı ve Atel Sarılınca Neler Yapılmalı
Tedavinizin başarılı olmasını istiyorsanız, doktorun önerilerine uymanız gerekir.Yaralanmayı takip eden 48-72 saat içinde kırıklı bölgede şişlik olur. Bu şişlik alçı içindeki kol ve bacağınızda basınç yaratır. Alçının sıktığı hissedilir. Alçı sıkmaya başlayınca ağrılar artar. Şişlik oluşmasın diye şunlar yapılmalıdır:
Alçı veya Atel Yapıldığında Nelere Dikkat Etmeli
Alçı veya atel sarıldıktan sonra 24-72 saat kol ve bacak yüksekte tutulmalıdır. Yüksekte tutmak şişliği azaltır ve iyileşme olayını hızlandırır. Aşağıdaki alarm işaretlerinden birisi oluşursa, hemen doktorunuza haber verin:
Alçı Ve Atelin Bakımı
Alçı ve atel sarıldıktan sonra iyileşmeyi sağlaması için, kendisinin de iyi durumda kalması gerekir. Bunun için neler yapabiliriz:
Alçının Çıkarılması
Alçıyı kendiniz çıkarmayınız. Cildinizi kesebilirsiniz veya iyileşmiş dokulara zarar verebilirsiniz. Alçı, alçı testeresi kullanılarak açılır. Alçı testeresinin bıçağı dönmez; kesme işlemini titreyerek yapar. Testere elektrik ile çalışır, çok gürültü yapabilir. Cildi ısıtır ama bir zarar vermez.
Alçıya ne kadar iyi bakarsanız, o da sizin iyileşmenize o kadar iyi hizmet eder.
Modern tedavi yöntemleri kullanıldığında kırıkların büyük çoğunluğu problemsiz olarak kaynar. Kırık parçalarını yeni yapılan kemik dokusu birleştirir. Bazen kırıklar kaynamayabilir. Bunlara kaynamamış kırık denir. Bazen kırık iyileşmesi gecikebilir, bu durum gecikmiş kaynama olarak bilinir.
Kırığın kaynaması için kırık parçaların hareketsiz kılınması (stabilite) ve kan dolaşımı gerekir.
Risk Faktörleri Ve Önleme
Kemik yeteri kadar stabilize edilmezse ve kan dolaşımı iyi değilse kaynama gecikir ve hatta hiç olmaz. Kaynamamaya yol açabilecek faktörler şunlardır:
Kırılan bir kemik iyileşmek için bazı besinlere ihtiyaç duyar. Protein, C ve D vitaminleri, kalsiyum kırık kaynaması için çok gereklidir. Dengeli ve iyi bir beslenme vitamin ve diğer besleyici ajanları gereksiz kılar. Kötü beslenenlerde ve çok ağır yaralılarda besleyici ek maddelerin verilmesi uygun olur.
Kırılan kemiğin kan dolaşımı iyi olmazsa, kaynamama ihtimali yüksek olur. Özellikle şiddetli yaralanmalarda risk daha fazladır.
Bazı kırıklar ise doğru ve uygun olarak tedavi edilse bile iyileşmeyebilir.
Belirtiler
Kaynamama durumda kırık bölgesinde ağrı olur. Bu ağrı aylarca ve hatta yıllarca sürebilir. Kol veya bacak kullanıldığında ağrı daha net olarak hissedilir.
Teşhis
Teşhis için görüntüleme yöntemlerinden yararlanılır. Bu amaçla, hangi kemiğin ve kemiğin hangi bölgesinin kırıldığına bağlı olarak röntgen, BT veya MRG kullanılır. Bu yöntemler sayesinde doktor, kırık iyileşme sürecini de takip eder. Aşağılardan bulgular kaynamamaya işaret eder:
Kaynamamanın sebebini bulmak için kan testleri de yapılır. Kaynamamaya yol açan iltihap, kansızlık, şeker hastalığı gibi tıbbi durumlar araştırılır.
Tedavi
Kaynamamanın ameliyatlı veya ameliyatsız tedavi yöntemleri vardır. Bunların her ikisinin de olumlu ve olumsuz yanları vardır. Birkaç yöntem bir arada uygulanabilir. Bunlardan hangisinin daha uygun olduğuna doktor karar verir.
Ameliyatsız Tedavi
Bazı kaynamayan kırıklar ameliyat yapılmaksızın tedavi edilebilir. Bu amaçla en sık kullanılan yöntem kemik yapımını uyarmadır. Bu amaçla özel bir alet kullanılır. Hastanın kırık bölgesi bu alet ile ger gün 20 dakika kadar uyarılır. Yöntemin etkili olması için işlem her gün yapılmalıdır.
Ameliyat İle Tedavi
İlk ameliyat başarısız olduğunda veya ameliyat dışı yöntemler ile sonuç alınamadığında ameliyat gerekli hale gelebilir. Bu amaçla, kemik greftleri veya kemik grefti yerine geçebilecek maddeler kırık bölgesine yerleştirilir. Gerekirse, kırık kemikler yeniden tespit edilir.
Kemik greftleri genellikle hastanın leğen kemiğinden alınır ve kırık bölgesine parçalar halinde yerleştirilir. Bu greftler kemik yapımını uyaran ve başlatan maddeler içerirler. Bazen de bu greftler yerine, başka birisinden alınmış ve bu amaçla hazırlanmış kemikler de kullanılır. Kemik yerine geçen maddeler de vardır; bunlar da kırık tedavisinde uyarıcı olarak kullanılır.
Kırık kemikler yeterli şekilde stabilize edilmemiş ise, yeniden tespit edilmeleri gerekir. Bu amaçla, plaklar, vidalar, ilik içi çiviler kullanılır. Kırık tespiti için bir diğer yöntem de dışardan tespitdir. Bu yöntem daha çok iltihaplı durumlarda ve kemik kaybının çok olduğu kırıklarda faydalıdır. Bu amaçla özel halkalar ve teller kullanılır. Bazen kırıkların yeniden tespiti ile birlikte kemik greftleri de kullanılır.
Boyunda yedi adet omur vardır. Bunlar başı destekler ve vücut ile baş arasında köprü görevi görür. Bu omurların kırığına boyun kırığı denir. Genellikle yüksek enerjili yaralanmalar sonucu oluşur. Sporcularda risk altındadır. Özellikle jimnastikçilerde, Amerikan futbolu oynayanlarda, suya dalış yapanlar da daha sık görülür.
Boyun kırıkları sonucu önemli sağlık problemleri gelişebilir. Beyni vücuda bağlayan omur ilik boyundaki kanal içinde seyreder. Omur ilik yaralanmaları felçlere ve hatta ölümlere yol açabilir. Bu nedenle, boyun kırığı şüphesi olanların ve kaza sonucu baygın durumda olanların boyunlarının hareketsiz kılınması gerekir.
Kırık varsa boyunda ve omuzlarda ağrılar olur. Bu ağrılar kola vurabilir. Şüpheli durumlarda sinir sisteminin dikkatli bir muayenesi gerekir.
Tedavi
Tedavini ne olacağını yedi omurda hangisinin kırık olduğu ve bu kırığın omurun neresinde ve nasıl olduğu belirler. Basit çökme kırıkları boyunluk ile tedavi edilir. Tedavi için 6-8 haftalık bir süre yeterli olur. Daha karışık kırıklar traksiyon, ameliyat ve içerden tespit gerektirir. Bazen 2-3 aylık alçı tedavisi de uygulanabilir.
Önemli olan kırıkların önlenmesidir. Bu amaçla sporcularçok dikkatli olmalıdır. Şu hususlara da dikkat etmek gerekir:
Bu bölgenin kırıkları daha çok sırt ve belin birleşme kısmında olur. Ciddi yaralanmalardır. Daha çok trafik kazaları ve yüksekten düşme gibi yüksek enerjili yaralanmalar sonucu oluşur. Erkelerde daha sık meydana gelir. Yaşlılarda ise, kemik kalitesindeki düşmeye (osteoporoz) bağlı olarak kırık görülür.
Yüksek enerjili yaralanmalar sonucu oluştuğu için, bu kırıklarla beraber vücudun diğer bölgelerinde de problemler olabilir. Yaralanmanın şiddetine bağlı olarak, omur ilik de yaralanmış olabilir.
Sebepler
Daha önce söz edildiği gibi bu bölgenin kırıkları aşağıdakiler gibi yüksek enerjili yaralanmalar sonucu oluşur:
Kırık oluşması için her zaman bir kaza olması şart değildir bazen de hiçbir yaralanma olmadan kırık oluşabilir. Bunun için kemiğin dayanıklılığını azaltan osteoporoz gibi sebebeplerin olması gerekir. Osteoporotik kemikler günlük eylemler yapılırken bile kırılabilir.
Omurga Kırıkların Tipleri
Bel omurlarında çökme kırığı.
Bel kırıkları farklı tiplerde olabilir. Bu kırıklar kırık şekline ve omur ilikte yaralanma olup olmadığına göre sınıflandırılır. Bu sınıflandırma uygun tedavi yönteminin belirlenmesine yardım eder. Kırıklar üç tipe ayrılır: Fleksiyon, ekstansiyon ve rotasyon.
Fleksiyon Kırıkları
Çökme (kompresyon) Kırıkları. Omurganın ön kısmı kırılır ve yüksekliğini kaybeder. Arka kısmı sağlam kalır.
Patlama tarzı kırıklar. Omurganın hem ön hem de arka kısmı çöker. Bu kırıklar genellike ayak üzerin yüksekten düşmelerde görülür.
Ekstansiyon Kırıkları
Fleksiyon-Distraksiyon tarzı kırıklar. Bu tip kırıklar trafik kazaları veya baş üstü düşmeler sonucu oluşur. Bu kırıklarda distraksiyon söz konusudur. Omurlar adeta bir birinden uzaklaşır. Emniyet kemeri nedeniyle kalçalar sabit kalıp gövde öne doğru fırlarsa bu tip kırıklar meydana gelir.
Rotasyon Kırıkları
Transvers çıkıntı kırıkları. Bu tarz kırıklar nadir görülür. Genellikle dönme ve öne doğru ani eğilmelerle meydana gelir. Stabiliteyi etkilemez.
Kırıklı çıkıklar. Bu kırıklarla birlikte yumuşak doku hasarları da fazladır. Bir vertebra diğerine göre yer değiştirmiştir. Genellikle ciddi nörolojik bozukluklar ile birlikte olur.
Belirtiler
Bu kırıklarda esas belirti ağrıdır. Bu ağrı hareketle artar ve şiddeti değişik olabilir. Omur ilik de hasar görmüşse, hissizlik, kuvvet kaybı ve idrar ve gaita tutamama olabilir.
Yüksek enerjili yaralanmalarda hasta bilincini kaybetmiş olabilir. Bu duruda ağrı hissetmez. Bu nedenle böyle hastalara kırık varmış gibi dikkatli davranılmalıdır.
Muayene
İlk Müdahale
Hasta ilk görüldüğünde yaralanmanın hangi boyutta olduğunu değerlendirmek zordur. Kaza yerinde ilk yapılacak şey hayati bulguların ve bilincin kontrol edilmesidir. Sağlıklı solumasına yardım edilmelidir. Boyun, bel ve sırt hareketsiz kılınmalıdır. Bu şekilde sinir dokularının hasar görmesi önlenebilir. Hareketsizlik sağlandıktan sonra yaralı hastaneye kaldırılır.
Fizik Muayene ve Testler
Hasta acil servise gelince tam bir fizik muayene yapılır ve hastanın durumu değerlendirilir. Diğer organlarda herhangi bir yaralanma var mı araştırılır ve ilk tedavisi yapılır. Hastanın nörolojik durumunun da test edilmesi gerekir.
Fizik muayene bitip de hasta tam olarak değerlendirildikten sonra Röntgen, BT ve MR çekilir. Bu şekilde kırıkların yeri, şekli ve yumuşak dokuların durumu belirlenir.
Tedavi
Hastanın nasıl tedavi edileceğini şu faktörler belirler:
Öncelikle hayatı tehdit eden yaralanmaların tedavisi yapılır. Daha sonra bel ve sırt omurlarındaki kırıkların şekli belirlenir. Kırıkların tipinin belirlenmesi ameliyat gerekip gerekmediği konusunda fikir verir.
Fleksiyon Tarzı Kırıklar
Ameliyatsız Tedavi. Fleksiyon zorlanmasına bağlı kırıkların çoğu (çökme ve patlama tarzı kırıklar) 6-12 hafta korse giydirilerek tedavi edilir. Bu sürenin sonunda fizik tedavi, egzersiz gerekebilir.
Cerrahi Tedavi.
Cerrahi tedavi aşağıdaki özellikleri taşıyan stabil olmayan, patlama tarzı kırıklarda gerekli olur.
Bu kırıklar, omur ilik üzerindeki baskıyı kaldırmak ve omurgaları stabil yapmak için ameliyat edilir.
Ekstansiyon Tarzı Kırıklar
Bu kırıkların tedavisini planlarken şu durumlar önem taşır:
Ekstansiyon kırıkları tipik olarak omurganın cisminde olduğundan genellikle alçı ve korse ile tedavi edilir. Eğer arka elamanlarda da kırık veya bağlarda yırtık varsa, stabilizasyonu sağlamak için ameliyat gerekir.
Rotasyon Tarzı Kırıklar
Transvers çıkıntı kırıkları hastanın ağrısı izin verdikçe hareketler artırılark tedavi edilir. Korse gerekmeyebilir.
Kırıklı çıkıklar genellikle yüksek enerjili yaralanmalar sonucu oluşur. Bunlar stabil olmayan kırıklardır ve sinir dokularına zarar verebilir. Bu nedenle ameliyat ile stabilize etmek gerekir. Hayatı tehdit eden başka yaralanmalar tedavi edilir edilmez bu kırıkların ameliyat edilmesi uygun olur.
Cerrahi İşlemler
Ameliyatın temel amacı, kırıkları yerine koyma, omur ilik ve diğer sinir dokuları üzerindeki baskıları kaldırma ve hastayı bir an önce hareketli kılmaktır. Kırığın şekline göre omurgalar yanda, önden veya arkadan ulaşılabilir. Stabilizasyonu sağlamak için metal çubuklar, vidalar ve kafesler kullanılı
Komplikasyonlar
Bel ve sırt omurlarının kırıklarında çok çeşitli komplikasyonlar oluşabilir. Bunlardan hareketsizlik nedeniyle bacaklara giden damarlardaki pıhtılaşmalar ölümcül olması bakımından önemlidir. Bu pıhtılar damar yolu ile akciğere gelir ve ölüme neden olur. Pnömoni ve yatak yaraları sık görülen komplikasyonlardır.
Bunlardan başka şu komplikasyonlar da görülebilir:
PELVİS (LEĞEN KEMİKLERİ) KIRIKLARI
Pelvis, gövdenin altında, kemiklerin oluşturduğu, halka şeklinde bir yapıdır. Her iki yanında üçer kemik (ilium, iskium, pubis) bulunur. Çocuk büyüdükçe bu kemikler de büyür. Çok kuvvetli bağlarla birbirlerine ve omurganın alt ucundaki sakruma (kuyruk sokumu) bağlanırlar. Pelvisin her iki yanında, dış taraflarında asetebulum denilen yuvalar vardır. Bu yuvalara uyluk kemiğinin başı yerleşir ve kalça eklemini yapar.
Bir çok sindirim ve üreme organı bu pelvik yapı içerisinde bulunur. Büyük sinir ve damarlar bu yapı içerisinden geçer. Gövde ve uyluk kasları pelvis kemiklerine yapışır. Pelvis kırıkları çok fazla miktarda kanamalara, organ yaralanmalarına, duyu ve motor kayıplara yol açabilir.
Kırıklar Nasıl Oluşur
Büyümekte olan gençler, özellikle de spor yapanlar özel bir pelvis kırığı riskini taşır. Pelvise yapışan kaslar ani bir kasılma sonucu, yapışma yerlerinde kopma kırıkları oluşturur. Kas tendonu ile birlikte küçük bir kemik parçası ayrılır. Bu kırıklar çok stabildir ve iç organlarda herhangi bir yaralanma oluşturmazlar.
Bir diğer riskli gurup da osteoporozlu yaşlılardır. Bu kimseler düştüklerinde, pelvis kemiklerinde kırıklar oluşur. Bu kırıklar pelvik halkayı bozmazlar ve iç organlara zarar vermezler.
Ne yazık ki, pelvis kırklarının büyük çoğunluğu trafik kazaları, yüksekten düşme gibi yüksek enerjili travmalar sonucu meydana gelir. Kazanın şiddetine ve kırığı oluşturan kuvvetin yönüne bağlı olarak, stabil olmayan ve hayatı tehdit eden kırıklar olabilir.
Teşhis
Pelvis kırıkları ağrılıdır, şişme ve ciltte morarma da olur. Kırıklı kimse kalçasını ve dizini, ağrı artmasın diye belirli pozisyonda hareketsiz tutar. Kırık ciddi bir kaza sonucu oluşmuşsa, baş, göğüs ve bacaklarda da kırıklar olabilir. Aşırı kanama nedeniyle hastayı şoka da sokabilir. Kırık satbilize edilmeli ve hastaneye yatırılmalıdır. Röntgen filmleri ile kırığın tam yeri ve kemik parçalarının pozisyonları belirlenir. Çoğu zaman hastaya bilgisayarlı tomografi (BT) çekimi de gerekir. Doktor, hastanın bacaklarına giden damarları ve sinirleri de kontrol eder.
Tedavi
Stabil kırıklar, kopma kırıkları gibi ameliyatsız iyileşir. Tedavi için sadece ağrı kesici almak yeterli olur. Ağrı fazla olmasın diye koltuk değneği kullanmak faydalı olur. Hareketlilik azalacağı için doktorunuz, toplar damar problemleri olmasın diye size kan sulandırıcı verebilir.
Yüksek enerjili travmalar sonucu oluşan kırıklar, aşırı kanama nedeniyle, hayatı tehdit edebilir. Böyle kanamalı durumlarda kırığın hemen stabil hale getirilmesi gerekir. Bunun için de eksternal fiksatör denilen aletler kullanılır. Bu sistemin uzun vidaları vardır. Bu vidaların bir ucu kemik içerisine girer, diğer ucu ise dışarıda kalır. Dışarıda kalan uçlar uzun, metal çubuklarla birbirine tespit edilir. Bu şekilde kırıklar stabil hale getirilmiş olur.
Bundan sonra ne olacağı kırığın tipine ve hastanın durumuna bağlıdır. Her hastayı ayrı değerlendirmek gerekir. Bazı kırıklar traksiyon gerektirir, bazıları için eksternal fiksatör yeterli olur. Bazı kırıklar da ameliyat yapılarak, içerden konulan vida ve plaklarla tespit edilir. Tedaviye rağmen, damar, sinir ve iç organ yaralanmalarına bağlı olarak hastada sürekli ağrılar, hareket etmede zorluklar, seksüel fonksiyon bozuklukları gelişebilir.
Uyluk kemiğinin üst ucundaki kırıklara kalça kırığı adı verilir. Tedavisi kemiğin durumuna ve kırık seviyesine bağlıdır. Çoğu zaman ameliyat ile tedavi edilir.
Anatomi
Kalça ekleminin şematik görünümü.
Kalça küre-yuva biçiminde bir eklemdir. Bu yapı uyluğa geniş hareket yeteneği sağlar. Yuvanın kırıkları kalça kırığı olarak kabul edilmez.
Sebepler
Kalça kırıkları genellikle düşme sonucu oluşur. Osteoporoz ve kanser gibi bazı tıbbi durumlar kemiğin dayanıklılığını azaltır ve kırık oluşumunu kolaylaştırır. Bu gibi durumlarda hasta ayakta iken kırık olabilir hasta yere düşebilir.
Belirtiler
Kalçası kırılan bir kimse uyluğunun üst kısımlarında ve kasığında ağrı hisseder. Kalçanın hareket etmesinden büyük rahatsızlık duyar. Eğer kırık öncesi hastanın kasık ağrıları varsa, hastada kanser gibi kemiği zayıflatan bir hastalık olabilir. Bacak diğer tarafa göre daha kısa görünür. Hasta, bacağını dışa doğru dönük durumda tutar.
Teşhis
Kalça kırıklarında teşhis genellikle röntgen ile konur. Tam olmayan kırıklarda röntgen normal görünebilir. Şüpheli durumlarda MR çekmek uygun olur. MR gizli kalmış kırıkları görünür hale getirir. MR çekilemediği durumlarda BT de tanıya yardım edebilir ama bu yöntem MR kadar hassas değildir.
Femur boynu kırığı ok ile gösterilmiş.
Kırık Tipleri
Kalça kırıkları, uyluk kemiğinin neresinin kırıldığına bağlı olarak üç şekilde olur.
Kapsül içi kırıklar: Uyluk kemiğinin boynunun ve başının kırıklarıdır ve genellikle kapsül içindedirler. Kapsül kalça eklemini saran ve içinde eklem kıkırdaklarının kayganlığını ve beslenmesini sağlayan sıvıyı barındırır.
İntertrokanterik kırık: Uyluk kemiğinin boynu ve onun alt kısmındaki kemik çıkıntıları (trokanterler) arasındaki bölgenin kırıklarıdır. Kırık çizgisi büyük çıkıntıdan küçük olana doğru seyreder. Büyük çıkıntı kalçanın yan tarafında bir kabartı şeklinde hissedilebilir. Kemiğin bu küçük ve büyük çıkıntılarına önemli kaslar yapışır.
Subtrokanterik kırık: Bu kırık, küçük çıkıntının altındaki (trokanter minör) 6-7 cm uzunluğundaki bölgede olur.
Bazen de kemiğin aynı anda birkaç bölgesi kırılabilir. Bu durum tedaviyi zorlaştırabilir.
Tedavi
Kırık teşhis edilince, hastanın genel sağlık durumu değerlendirilir. Bazı nadir durumlarda
hasta o kadar düşkün olabilir ki, ameliyat yapmak imkansız olur. Hastalar ne kadar erken ameliyat olursa o kadar daha iyi sonuç alınır. Ameliyattan önce hastanın tıbbi durumu değerlendirilmeli ve gerekli düzeltmeler yapılmalıdır. Bunun için özellikle kalp durumuna dikkat edilmelidir. Ameliyat olamayacak kadar genel durumu düşkün ise yatak istirahatı verilir veya tekerlekli iskemle ile mobilize edilmeye çalışılır.
Bazı kırıklar ameliyatsız da tedavi edilebilir. Kırık parçalar birbirine kilitlenmiş ve pozisyonları da iyi ise, cerrahi dışı tedavi mümkün olabilir. Zaman ile kırık parçaların pozisyonu değişebileceği için, bu hastaların yakın takibi gerekir. Uzun süreli yatak istirahatının yatak yaralarına, akciğer hastalıklarına, kan pıhtılaşmalarına ve beslenme bozukluklarına yol açabileceği unutulmamalıdır.
Cerrahi Tedavi
Ameliyat Öncesi
Ameliyat belden yapılan bir iğne ile (spinal anestezi) veya hasta uyutularak (genel anestezi) ağrısız şekilde yapılır. Hastaların hepsine ameliyat öncesi ve ameliyatı izleyen ilk 24 saat içinde antibiyotik verilir.
Cerrahi öncesi hastanın kan ve idrar tetkikleri yapılır, akciğer filmi ve Kalp elektrosu (EKG) çekilir. Yaşlı hastaların birçoğunda ameliyat yerinde iltihaplanmaya yol açabilecek idrar yolu enfeksiyonları olabilir. İdrar yollarında veya vücudun herhangi bir yerinde iltihap varsa, tedavi edilmelidir.
Kırıkları tespit etmek için çok sayıda yöntem vardır. Doktor kırığın tipine bakarak bu yöntemlerden hangisini kullanacağına karar verir.
Kapsül İçi Kırıklar
Uyluk kemiğinin başında bir kırık oluşmuşsa bunun yerine oturtulması ve tespit edilmesi gerekir. Baş kırığı ile birlikte yuvada da kırklar olabilir. Tedavide bu durum göz önünde tutulur.
Kapsül içinde daha çok kemiğin boynunda kırklar olur. Bu kırkları tespit etmek için özel vidalar veya vida-plak bileşimi kullanılır. Komprese edici vidalar kırıkları birbirine yaklaştırır ve oynamaz hale getirir. Özellikle gençlerde kırığın kaynatılmasına çalışılır. Yaşlılarda kemik kalitesi iyi olmadığı için ve hastanın erken yürütülmesi arzu edildiği için femur başı çıkarılarak yerine protez takılabilir. Bazı durumlarda yuva da değiştirilir ve total kalça protezi uygulanır.
İntertrokanterik Kırıklar
İntertrokanterik kırıkların çoğu komprese edici vidalar veya kanal içi çiviler kullanılarak tedavi edilir. Bunları her ikisi de kırıkların birbirine yanaşmasını ve hareketsiz kalmasını sağlar. Kompresyon vidaları kemiğin dışına uzatılan bir plak ile beraber kullanılır. Kanal içi çiviler ise kemik iliği içine konur, ayrıca bir de başa kemiğin başına doğru uzanan vidası vardır. Bunlardan hangisinin kullanılacağına kendi tecrübelerine göre cerrah karar verir.
Kanal içi çivi ile tespit edilmiş intertrokanterik kırık.
Subtrokanterik Kırıklar
Bu kırıklar genellikle kanal içi çivilerle tedavi edilirler. Bu çivilerin üst ucunda ve alt ucunda vidalar vardır. Üstteki vida başı yakalar ve sağlam bir tespite yardım eder. Alttaki vida ise kırık bölgesinin altındaki kemiğin rotasyonuna ve kemiğin kısalmasına engel olur. Bazı cerrahlar bu kırıkların tedavisinde kemiğin yanına uzatılan plakları tercih ederler. Bu plaklar kemiğe çok sayıda vida ile tespit edilir. Böylece kırıklar da tespit edilmiş olur.
Ameliyat Sonrası
Ameliyattan sonra hasta evine yollanır. Bazen de rehabilitasyon için hastanede tutulur. Ameliyatı takip eden gün hasta bir fizyoterapist tarafından ayağa kaldırılır ve yürütülür. Kırık olan bacağa ne kadar yük verileceğine cerrah karar verir. Fizyoterapist hastanın yeniden güç kazanmasına ve yürümesine yardımcı olur.
Bazen ameliyattan sonra hastaya kan vermek gerekir. Antibiyotik ise kısa bir süre kullanılır. Damar içi pıhtılaşmaları önlemek için hastaya kan sulandırıcı ilaçlar verilebilir. Hastadan özel komprese edici çoraplar giymesi istenebilir.
Hastanın yarasının doktor tarafından kontrol edilmesi gerekir. Genellikle 12-14 gün içinde dikişler alınır. Kırık iyileşmesi belirli aralıklarla röntgen çekilerek kontrol edilir. Kırık kaynayınca hastanın her türlü hareketine izin verilir.
Uyluk kemiği, vücudun en uzun ve güçlü kemiğidir. Genellikle araba kazası veya yüksekten düşme gibi yüksek enerjili yaralanmalar sonucu kırılır. Bu nedenle bu kırklarla birlikte hayatı tehdit eden diğer organ yaralanmaları da olabilir. Bu hastaların hemen hastaneye taşınması ve yatırılması gerekir.
Belirtiler
Uyluk kemiği kırıkları kendisini kolayca belli eder. Aşağıdaki belirtiler bulunur:
Uyluk kemiğine yapışan kaslar kırık kemikleri yukarı doğru çekeceği için bacak sağlam olana göre daha kısa görünür. Ayrıca eğrilik, dönüklük de bulunabilir. Damarlardaki açılmaya bağlı olarak kanamalar olur ve uyluk morarabilir.
Teşhis
Doktor hastayı muayene eder, damarların ve sinirlerin durumunu değerlendirir. Hem uyluğun hem de uyluğun altındaki dizin ve yukarısındaki kalçanın röntgenleri çekilir ve değerlendirilir.
Tedavi
Diğer bütün kırıklarda olduğu gibi uyluk kemiği kırıklarında da tedavi, kırık parçaların uygun duruma getirilmesi ve bu durumda kemiğin hareketsiz bırakılması ile sağlanır. Bunu gerçekleştirmek için çok sayıda yöntem vardır. Hastanın yaşına, kırık parçaların durumuna, kırığın tipine ve beraberinde başka yaralanma olup olmadığına göre bu yöntemlerden birisi seçilir.
Ameliyatsız Tedavi
Bacağı askıya almak (traksiyon) en eski yöntemlerden birisidir. Traksiyon cilde yapışan bantlarla veya kemikten geçirilen bir tel aracılığı ile yapılır. Hasta yatarken bunlar ipe bağlanır ve ağırlık asılarak çekim sağlanır. Belirli aralıklarla röntgen kontrolü yapılarak kırık parçaların uygun durumda olup olmadıkları kontrol edilir.
Traksiyon etkili bir yöntemdir ama hastanın hastanede kalma süresini uzatır. Hasta yatağa bağlı kalır. Mobilizasyon önemli olduğu için ve diğer yöntemlerle kırık başarılı bir şekilde tedavi edilebildiği için traksiyon yöntemi pek sık kullanılmaz. Diğer yöntemler daha gözdedir.
Sekiz yaşın altındaki çocukların kırıkları alçı ile tedavi edilir. Alçının koltuk altından ayak parmaklarının ucuna kadar uzanması gerekmektedir. Alçı yapıldıktan sonra röntgen kontrolü yapılır, pozisyon iyi ise hasta eve yollanır. Tedavi evde devam eder.
Ameliyat İle Tedavi
Plaklama. Bazı durumlarda doktor hastayı ameliyat eder ve uyluk kemiğinin üzerine bir plak uygular. Bu plak, kırık bölgesini kat edip geçer. Plak kemiğe vidalar ile tutturulur. Plak kırık kemiği hareketsiz hale getireceği için hasta ayağa kalkabilir ve yürüyebilir.
Plağın bazı kötü tarafları vardır. Kemiğin sağlam kalması için ona yük binmesi gerekir. Yükü plak taşıdığı için kemik gücünü yitirebilir. Bu nedenle plak çıktıktan sonra kemik tekrar kırılabilir. Plaklama yöntemi büyümesi devam eden çocuklarda ve sinir yaralanması olanlarda iyi bir tedavi seçeneği olabilir.
Dışarıdan Tespit (Eksternal Tespit). Kırık ile birlikte uylukta yaralar da açılmışsa dışarıdan tespit iyi bir tedavi yöntemi olabilir. Hastanın uyluğunun dışında bir çatı oluşturulur ve bu çatı çiviler ile kemiğe tespit edilir. Bu sistem ile erken hareket mümkün olur ama çivinin deriye girdiği yerlerde iltihaplanma sık görülür. Çivi yerlerinin iyi bakımı gerekir. Buna rağmen açık yarası olanlarda sık kullanılan bir yöntemdir.
Kanal İçi Tespit. Kanal içine bir çubuk yerleştirilerek kırık tespit edilir. Bu yöntem büyümesini tamamlayan hastalarda kullanılır. Uyluk kemiği içi boş bir tüp gibidir. Kemiğin içine kalça veya dize yakın bir kısımdan açılan bir delikten metal çubuk yerleştirilir. Çoğu zaman bu çubuk vidalarla kemiğe tespit edilir. Hastanın hemen hareket etmesine imkan sağlar. Kırık kaynayınca çıkarılır.
Komplikasyonlar
Uyluk kemiğinin kırıkları hasta sağlığı açısından önemlidir. Kaynaması uzun zaman (3-6 ay) alabilir. Kaynamanın gecikmesi önemli bir durumdur. Kırk esnasında yara açılmışsa kemik iltihaplanabilir. Bu kırıklar yüksek enerjili yaralanmalar sonucu oluştuğu için, beraberinde damar, sinir problemleri de olabilir. Bunlar tedaviyi zorlaştırır.
Diz ile ayak arasındaki kemiğe “kaval kemiği” ismi verilir. Tıp dilinde ise tibia olarak anılır. Kaval kemiği kırıkları, uzun kemik kırıkları arasında en sık görülenidir. Sıklıkla koşucularda görülen yorgunluk (stres) kırığından, araç kazalarında görülen, çok parçalı, açık kırıklara kadar değişebilen özelliklerde farklı tipleri vardır.
Küçük Çocuklardaki Kırıklar
Küçük çocukların tibiaları ( 1-3 yaş) yürümeyi yeni öğrenirken düştüğünde veya bir oyuncağın üzerinden atladığında kırılabilir. Genellikle ayrılmamış kırıklardır. Hemen ağrı başlar ve şişlik olabilir. Çocuk yürümeyi reddeder. Kırık bölgesi oldukça hassastır.
Bu tip kırıkları röntgen filmlerinde görmek zordur. Teşhis için kemik taraması (sintigrafi) gerekebilir. Kısa bacak alçısı ile tedavi edilirler; kolay iyileşirler.
Büyüme Plağı Kırıkları
Büyüme plağı kırıkları, büyük çocuklarda ve adolesanlarda sık olur. Bu kırıklar, kemiğin ayak bileğine ve dize yakın kısımlarında meydana gelir. Kemikler, uç kısımlarındaki büyüme kıkırdakları aracıyla büyürler. Bu kıkırdaklar hasara uğrarsa büyüme durabilir ve iki bacak arasında uzunluk farkı oluşur.
Büyüme plağı kırıklarında, ayrılma varsa yerine konulur alçı ile veya vida, çivi gibi materyallerle kırık tespit edilir. Çocuğun büyümesi tamamlanıncaya kadar doktor kontrolünde olması gerekir.
Büyüme plakları uzun kemiklerin ucunda bulunur.
Stres (Yorgunluk) Kırıkları
Kemikler de tıpkı metaller gibi ardı ardına gelen yüklenmeler sonucu yorulur ve kolayca kırılır. Bu tip kırıklar uzun mesafe koşucularında ve askerlerde sık görülür. Stres kırkları tedricen oluşur aktivite esnasında şişlik ve ağrı ile kendisini belli eder.
Stres kırkları için en önemli tedavi istirahattır. İyileşmesi 6-8 hafta sürebilir. Şahıs, bu süre içinde bacağa yük bindirecek aktivitelerden kaçınmalıdır. Diğer aktiviteleri yapabilir.
Kapalı Kırıklar
Kapalı kırıklarda ciltte bir yara oluşmaz. Kapalı kırıklar, kırığı oluşturan kuvvetin şiddetine, kemiğin stabilitesine, kırığın lokalizasyonuna göre farklı şekilde sınıflandırılır. Direkt kırıklar, kuvvetin direkt olarak kemiğe etki etmesi ile (darbe) oluşur; indirekt kırklar ise daha çok ayak yerde sabit iken bacağın dönmeye zorlanması ile meydana gelir. Her ikisinde de yumuşak doku hasarı olabilir.
Stabil kırkların çoğu ameliyatsız yerine konulur ve önce alçı daha sonra kaynayıncaya kadar kırık cihazı ile tespit edilir. Eğer, kırık stabil değilse veya yumuşak doku hasarı fazla ise doktorunuz cerrahi tedavi yöntemlerini seçebilir. Çok parçalı kırıklarda da ameliyat gerekebilir.
Kanal içi çivi ile tespit edilmiş bacak kırığı.
Açık Kırıklar
Kaval kemiği cilde çok yakın olduğu için, yüksek enerjili kuvvetler, kemiğin cildi delmesine, parçalamasına neden olabilir. Bütün açık kırıklar enfeksiyon riski taşır ve çoğu zaman cerrahi olarak tedavi edilirler. Açık kırıklarla birlikte vücudun diğer bölgelerinde de yaralanmalar olabilir.
Tedavide, daha çok, kemik iliğine yarleştirilen metal çiviler kullanılır. Bu şekilde fonksiyon kaybı, şekil bozuklukları önlenmeye ve kırık iyileşme süresi kısaltılmaya çalışılır. Bazı çok parçalı kırıklarda eksternal fiksatör denilen, kırğı stabilize edici bir sistem kullanılır. Çok daha ciddi durumlarda amputasyon gerekebilir.
Komplikasyonlar
Kaval kemiği kırıklarının iyileşmesi uzun zaman alır. Bu süre içerisinde ayağınıza basamazsınız ve mecburen koltuk değneği kullanırsınız. Balirli aralıklarla röntgen çekilerek kırık parçaların durumu ve iyileşme süreci takip edilir. Kapalı kırıklar 5-6 ayda, ciddi açık kırıklar ise 9 ay veya daha uzun sürede iyileşir.
Nasıl bir komplikasyon oluşacağı kırığın özelliklerine ve seçilen tedavinin ne olduğuna bağlıdır. Şekil bozuklukları, kısalık, dizde ve ayak bileğinde ağrılar, enfeksiyon, kompartman sendromu, kaynamama ve damar sinir yaralanmaları olabilecek komplikasyonlardır. Bu komplikasyonların olmaması için ortopedistler gerekli çabaları gösterir fakat hasta uyumu da gereklidir.
Her geçen gün hastanelerin acil servislerine müracaat eden ayak bileği kırıklı hastaların sayısı artmaktadır. Ayak bileği kırığı denildiği zaman, eklemi oluşturan kemiklerdeki kırıklar kastedilir; beraberinde bağ yırtıkları da olabilir.
Ayak Bileği Anatomisi
Ayak bileği eklemini üç kemik oluşturur.
Bacaktaki tibia ve fibula kemikleri talusu kelepçe gibi sarar. Tiba ve talus arasındaki eklemden ayak yukarı ve aşağı doğru hareket eder.
Ayak bileğinin hemen altında bir eklem daha vardır (subtalar); burada topuk kemiği ile aşık kemiği alt alta durur. Bu eklemden ayak bir yandan diğer yana doğru hareket eder. Bu kemikler birbirlerine kuvvetli ligamentlerle (bağ) bağlanmıştır.Ayak bileğinin her iki yanında birer çıkıntı vardır. Bunlardan iç taraftakine iç malleol, dış taraftakine iç malleol denir. İç malleol kaval kemiğinin, dış malleol ise diğer kemiğin ucudur.
Kırık Oluşumu
Bileği yapan bu üç kemikten birisi düşme, trafik kazası veya herhengi bir yaralanma sonucu kırılabilir. Ayak bileği burkulmaları da kırklara yol açabilir. Bu nedenle bileği burkulmuş bir kimsenin doktor kontrolünden geçmesi uygun olur. Aşağıdaki belirtiler varsa, kırık olma ihtimali de vardır:
Ayak bileği kırkları ile birlikte bağ yırtıkları da olabilir. Kırığın tam yerini belirlemek için röntgen çekilir. Bazen de bilgisayarlı tomografi gerekli olur.
Tedavi ve Rehabilitasyon
Kırık ayrılmamış ise, alçı veya bileklik ile tedavi edilir. Alçı önce uzun olarak yapılır, daha sonra kısa yürüme alçısına geçilir. Kırığın iyileşmesi 6 hafta alır. Bir sporcunun tekrar, yaralanma öncesi düzeyde spor yapabilmesi için birkaç ay gerekir. Tedavi süresince kontrol filmler çekilir.
Kırık parçalar ayrılmış ise ve bağlarda da yırtıklar varsa ameliyat gerekir. Ameliyat ile kırklar yerine konulur ve vida, plak veya teller ile tutturulur. Bu kırıklarda çok fazla bir komplikasyon olmaz. Diabetli kimselerde ve sigara kullananlarda dolaşım bozukluklarına bağlı aksilikler olabilir. Kırıklar tespit edildikten sonra ayak bileği hareketlerini artırıcı egzersizler yaptırılır. Kırıklar tam kaynamadan, ayak üzerine yük verdirilmez. Kaynama kontrolleri radyolojik olarak yapılır ve kaynama görülünce ayağa basmaya izin verilir.
Köprücük kemiği omuzu gövdeye bağlayan kemiktir. Bu kemiğin altında çok önemli sinir ve damarlar vardır. Bu hayati yapılar kırık sonrası nadiren yaralanır. Uzun bir kemik olan köprücük kemiği genellikle orta kısmından kırılır.
Köprücük kemikleri çocuklarda ve sporcularda daha sık kırılır. Doğum esnasında bebeklerde de kırık olabilir. 20 yaşına kadar bu kemik tam olarak sertleşmediği için, bu yaşın altındaki kimselerde el üzerine düşmeler kolaylıkla kırığa neden olabilir.
Belirtiler
Kırık oluşunca omuz öne ve aşağıya doğru düşer. Ağrı nedeniyle kol yukarı kaldırılamaz. Kol hareket ettirildiğinde kemikten sürtünme sesi gelir. Kemik üzerinde şişlik oluşur.
Teşhis
Genellikle kemik üzerinde belirgin bir şişlik olur. Kemiğe dokunulduğunda ağrı oluşur. Nadiren de olsa kemiğin kırık uçları cildi delip dışarı çıkabilir. Doktor damar ve sinir hasarı yönünden hastayı dikkatli bir şekilde muayene eder ve daha sonra röntgene yollar. Röntgende kırığın yeri tam olarak belirlenir.
Tedavi
Köprücü kemiği kırıkları genellikle ameliyatsız iyileşir. Çocuklarda kolun gövdeye tespiti tedavi için yeterli olur. Kaynama süresi 3-4 haftadır. Yetişkinlerde omuza “8” biçiminde bandaj yapılır ve kol gövdeye tespit edilir. Kaynama süresi 6-8 haftadır. Ağrıyı gidermek için hastaya ağrı kesiciler verilir.
Kaynama sonrası kemik üzerinde bir kabarıklık oluşabilir ama bu zamanla kaybolur. Kaynama sonrası omuz hareketleri geri döner. Genellikle eklem hareketlerinde bir kısıtlılık kalmaz. Kırık kaynar kaynamaz egzersizlere başlanılmalıdır. Sporcuların spora dönmesi kemiğin tam olarak sağlamlaşması ile mümkündür.
Kol kırıkları sık olarak meydana gelir. Her 20 kırktan birisi, humerus adı verilen kol kemiğinde olur. El üzerine düşmeler veya trafik kazaları, bu kırığın sık görülen sebepleridir. Kol kırılınca kolaylıkla anlaşılır. O anda kırk sesi işitilir. Kol şişer ve şekil bozukluğu, ciltte morarma ve kanama olabilir. Kırık varsa genellikle şunlar da vardır.
İlk Yardım
Öncelikle, yaralının daha ciddi problemlerinin olup olmadığı araştırılır. Nefes alabiliyor mu? Nabzı var mı? Kanama var mı? Bunlara bakılır. Eğer kanama fazla ise hemen ambulans çağırmak gerekir. Kanamayı ve şişliği azaltmak için kol kalp seviyesinden yukarı kaldırılır. Kemik uçları cildin dışına çıkmışsa, içeri koymamak gerekir. Ambulans gelinceye kadar, temiz bir örtü ile veya bandaj ile sarılır.
Kırıklı şahsın kolunu kullanmaması gerekir. Kol hareket ettirilince, kemiğin uçları damarlara, sinirlere ve diğer dokulara zarar verebilir. Kolu hareketsiz kılmak için şunlar yapılır:
Hasta doktora ulaştırılır.
Doktor Tedavisi
Muayene: Doktora, ne olduğunu tam olarak anlatınız. Doktor sizi muayene eder ve başka bir probleminiz var mı araştırır. Elinizi ve el parmaklarınızı oynatmanızı ister. Muayene bittikten sonra filmleriniz çekilir. Eğer hasta çocuk ise, büyüme plaklarının hasar görüp görmediğine bakılır.
Yerine Koyma: Doktor, kırık kemik parçalarını uygun duruma getirir (redüksiyon). Yaralanmanın derecesine göre, redüksiyon için anestezi gerekebilir. Yerine konulamayan kırıklar ameliyat gerektirir.
Hareketsiz Kılma: Kırık yerine konulunca, doktor kırığı hareketsiz hale getirir. Çoğu zaman bunun için alçı veya atel kullanılır. Alçının ve atelin ne kadar kalacağına doktor karar verir. Ameliyat yapılırsa, kırık, plak, vida veya çivi ile tespit edilir.
Rehabilitasyon: kırık tam olarak iyileşinceye kadar, haftalar hatta aylar geçer. Rehabilitasyon kasların yeniden güçlenmesi ve eklemlerin yeniden hareket kazanması için yapılır. Rehabilitasyon programının ilerlemesi için, hasta uyumu şarttır. Rehabilitasyon, dokular normal fonksiyonlarını yapabilinceye kadar devam eder.
Ön kolda iki ayrı kemik vardır. Bunlar ulna ve radius olarak isimlendirilir. Bir yaralanma sonucu bu iki kemik aynı zamanda kırılabilir. Kırıklar dirseğe veya el bileğine yakın olabileceği gibi orta kısımlarda da olabilir.
Başparmak tarafında olan Radius, küçük parmak tarafında olan ise ulnadır. Radiusun el bileğine yakın kısmı, ulnanın ise dirseğe yakın kısmı büyüktür.
Kırıklar basit bir çatlak şeklinde olabileceği gibi çok parçalı ve ayrılmış da olabilir. Bazı durumlarda kemik parçaları cildi delip dışarı bile çıkabilir (açık kırık). Bu kırıklar iltihaplanma riski taşır.
Sebepler
Ön kol kırığı yapan sebepler şunlardır:
Belirtiler
Kırık olunca hemen ağrı başlar. Ön kolun şekli bozulmuş olarak görülebilir. Kısalık ve eğilme olabilir. Önkolun diğer taraftaki el ile desteklenmesi gerekir. Ayrıca şunlar olabilir:
Tedavi
Ön kol kırıklarının tedavisinde de prensip aynıdır. Kırık önce uygun pozisyona getirilir ve iyileşinceye kadar hareketsiz tutulur. Uygun pozisyona getirme yani yerine koyma işlemine redüksiyon denir. Eğer kırık uygun pozisyona getirilmezse iyileşme tamamlandıktan sonra dirsek ve el bileğinde hareket kısıtlılığı gelişebilir.
Redüksiyondan sonra alçı yapılarak kemik parçaları hareketsiz hale getirilir. Belirli aralıklarla röntgen çekilerek pozisyonun korunup korunmadığı kontrol edilir. Eğer redüksiyon sağlanamazsa veya daha sonra kayma olursa ameliyat gerekli hale gelir.
Hastada açık kırık varsa iltihap riskini azaltmak için hastaya antibiyotik başlanır. Kırık parçalar plak, vida veya çivi kullanılarak tespit edilir. En sık kullanılan yöntem plak ve vida ile tespittir.
Plak ve vidalar ile tespit edilmiş Radius ve ulna kırığı
Açık kırıklarda tespit dışardan da yapılabilir. Enfeksiyon riski kalkınca, içerden plak ve vida ile tespit edilir.
Komplikasyonlar
Ön kol kırıklarına bağlı olarak çeşitli komplikasyonlar gelişebilir.
Ameliyat bağlı komplikasyonlar da olabilir.
Her hangi bir insan düşerken kollarını yere doğru uzatır ve yere çarpmanın etkisini azaltmaya çalışır. Eller açık vaziyette, el ayası üzerine düşünce, önkol kemiği (radius) üzerine çok yük biner ve el bileğine yakın kısımdan kırılır. Bu kırık Colles kırığı olarak isimlendirilir.
Colles kırığı erişkinler arasında sık görülür. Özellikle yaşlı kadınlarda, osteoporoz geliştiği için Colles kırıkları kolaylıkla oluşur.
Ağrı, el bileğinde şişme ve şekil bozukluğu, eşyaları tutamama Colles kırığının belirtileridir. El bileğinde oluşan şekil bozukluğu kaşık sırtına benzer. Röntgen çekilerek kırığın varlığı ortaya konur.
Colles kırıklarının tedavisi, önce yerine koymak, sonra alçı veya atel ile hareketsiz kılmaktır. Kırık iyileşinceye kadar bu tedaviye devam edilir. Yerine konulamayan kırıklar ve parçalı kırıklar ameliyat gerektirebilir. Önemli olan eklemin restorasyonudur.
Colles kırıkları, genellikle komplikasyonsuz iyileşir. Bazen hareket kaybı olabilir. Ligament yaralanmaları varsa, kalıcı ağrılar olur. Bazen de eklemde kireçlenme gelişir. Median sinir el bileği seviyesinde sıkışabilir (karpal tunel sendromu).
Colles kırklarının oluşmasında osteoporozun büyük rolü vardır. Bu kırıkları önlemek için osteoporozun önlenmesi ve tedavisi gerekir.
El kırıkları parmaklardaki küçük kemiklerde (falanks) veya elin tarak kemiklerinde (metakarp) olabilir. Kırıklarda genellikle sebep düşme, burkulma, ezilme veya çarpma gibi yaralanmalardır.
Falanks kırığı.
Kırıkların belirti ve bulguları:
Teşhis
Öncelikle parmağın muayenesi yapılır. Parmağın şekline ve cildin durumuna bakılılır. Parmak hareketleri ölçülür ve hassasiyet olup olmadığı araştırılır. Muayeneden sonra röntgen filmi çekilir.
Tedavi
Parmaktaki şekil bozukluğu önce elle düzeltilmeye çalışılır. Daha sonra parmak atel ile hareketsiz hale getirilir. Atel genellikle parmak ucundan dirseğe kadar uzanır. Bu şekilde kırık kemikler hareketsiz hale getirilmiş olur.
Daha sonraki günlerde röntgen kontrolü yapılarak kırık kemiklerin uygun pozisyonda olup olmadığına bakılır.
Kırık çoğu zaman 3-6 hafta içinde kaynar. Kaynama sağlandıktan sonra hemen hareketlere başlanır. Böylece eklemlere yeniden hareket kazandırılır.
Bazı kırıklar ameliyat gerektirir. Ameliyat ile kırık kemikler uygun duruma getirilir ve bu durumda tespit edilir. Bu amaçla, küçük vidalar, teller ve plaklar kullanılır. İyileşme sağlandıktan sonra bu materyaller çıkarılır. Ameliyattan sonra fizik tedavi gerekebilir.
Çocuğunuz çok hareketli ise elleri üzerine sık olarak düşer. Bu düşmelerin çoğu zararsızdır. Ama, bazen o kadar sert düşer ki yere çarpmanın etkisi ile kemikleri kırılabilir. Çocuklar da meydana gelen kırıkların % 10 u dirsek çevresinde görülür.
Kırık Tipleri
Çocuktaki dirsek kırıkları, dirseğin farklı yerlerinde olabilir: Sık görülenler şunlardır:
Belirti Ve Bulgular
Yukarda sıralan bölgelerden herhangi birinde kırık olduğunda, aşağıdaki bulgu ve belirtiler vardır:
Teşhis Ve Tedavi
Eğer çocuğunuzun düşme sonucu dirseğinde ağrı başladıysa ve kolunu oynatamıyorsa hemen doktora gitmeniz gerekir. Doktor, öncelikle kolun sinirlerini ve kan dolaşımını kontrol eder. Kırık olup olmadığını, kırık varsa hangi bölgenin kırığı olduğunu anlamak için film çekilir. Durumun tam olarak belirlenmesi için, normal tarafın da filmi çekilerek kıyaslama yapılabilir.
Tedavi, kırığın yerine ve ayrılma derecesine bağlıdır. Kırıkta ayrılma yoksa alçı ile tedavi yeterli olabilir. Alçı süresi 3-5 hafta arasında değişir. Bu süre içerisinde alçı kontrolleri yapılarak kırığın uygun durumda kalıp kalmadığı kontrol edilir.
Eğer kırık kemikler birbirinden ayrılmışsa, doktor eli ile bunları eski yerine koymaya çalışır. Bu işlem ameliyatsız yapılabilir ama çoğu kez ameliyat gerekir. Ameliyat ile kemik parçaları yerine konulur ve tel, çivi veya vida ile tespit edilir. Ameliyattan sonra alçı yapılır. Birkaç hafta sonra alçı ve teller çıkarılarak eklem hareketlerine başlanır
Çocuklar koşmayı, oynamayı, zıplamayı, hoplamayı, atlamayı çok sever. Ama, bunları yaparken elleri üzerine düşerlerse, dirsek ile el bileği arasındaki iki kemikten birisi veya ikisi birden kırılabilir. Bu şekildeki ön kol kırıkları, çocuklarda meydana gelen kırıkların % 40-50’sini oluşturur. Kırıklar hemen bileğe yakın kısımda, önkolun orta kısımlarında veya dirseğe yakın yerde olabilir.
İki kemikten başparmak tarafında olanına radius, küçük parmak tarafında olanına ise ulna denir. Bu kemiklerin kırıklarının 1/3 ü radiusun el bileğine yakın kısmında meydana gelir.
Belirti Ve Bulgular:
Çocuk kemikleri kırıldığında erişkinlerin kemiklerine göre daha hızlı kaynar. Çocuğunuzda bir kırıktan şüphe ediyorsanız, zaman geçirmeden doktora gitmelisiniz. İyi bir tedavi ile kırık uygun pozisyonda kaynar ve iyileşir.
Kırık Tipleri
Teşhis Ve Tedavi
El üzerine düşmelerde el, bilek, kol ve dirsek yaralanabilir. Doktor tam olarak nerede kırık olduğunu anlamak için dirseğin, önkolun ve el bileğinin filmini çektirir. Ayrıca, elin sinir fonksiyonlarını ve kan dolaşımını kontrol eder.
Tedavi şekli kırığın yerine ve kemiklerdeki ayrılma durumuna bağlıdır. Doktor ayrılmış, yer değiştirmiş kemikleri eli ile yerine koymaya çalışır. Uygun pozisyona getirdikten sonra da alçı ile tespit eder. Ama şu durumlarda ameliyat gerekebilir:
Kırık kemikler uygun duruma getirildikten sonra bu durumda kalmaları için bir çivi ile veya alçı ile tespit yapılır. Torus gibi ayrılmamış basit bir kırık 3-4 haftada iyileşir. Monteggia gibi daha ciddi kırıkların iyileşme ve alçıda kalma süresi 6-10 hafta kadar olabilir. Kırık büyüme plağını ilgilendiriyorsa, doktor hastasını yıllarca takip eder ve kemiklerde büyüme problemi olup olmadığını kontrol eder.
Yetişkinlerde de, çocuklarda da kırıklar olmaktadır ama sadece çocuklarda olan özel bir kırık şekli vardır ki o da büyüme plağı kırığıdır. Bu kırık özel bir dikkat ister. Bu kırığı geçiren çocukların kemiklerinde ileriki yıllarda büyüme problemleri, şekil bozuklukları olabilir.
Büyüme Plağı Nedir?
Büyüme plağı, uzun kemiklerin uçlarında bulunur. Bu plak içerisindeki kıkırdak hücrelerin çoğalması ile kemikler uzar ve şekillenir. Uzun kemikler, ortalarından değil uçlarından büyür. Kemiklerin uç kısımlarındaki kırıklar büyüme plaklarını etkileyebilir ve onların fonksiyonlarında bozulmaya yol açabilir.
Kimler Risk Altındadır?
Kırık, düşme ve otomobil kazası sonucu meydana gelen tek bir yaralanma sonucu oluşabildiği gibi uzun süren aşırı yüklenmeler sonucu da olabilir. Parmak, önkol ve bacak kemiklerinde sık görülür.
Büyüme Plağı Kırıklarında Teşhis
Kaza geçiren bir çocuğun kol veya bacaklarında ağrı şişlik olmuşsa veya kolunun bacağını hareket ettiremiyorsa doktor kontrolünden geçmesi gerekir. Doktor çocuğu muayene eder ve durumu tam olarak anlamak için film çektirir. Çekilen filmlerin incelenmesi ile çocukta bir kırık olup olmadığı anlaşılır. Bazen MR, tomografi gibi ek tetkikleri de istenebilir.
Kırık Tipleri
Büyüme plağı kırıklarının 5 tipi vardır:
Tip 1: Kırık büyüme plağı boyunca, enlemesine olarak kemiği kateder; eklem yüzeyine ulaşmaz. Genellikle sorunsuz iyileşir; ameliyat gerektirmez. Alçı sarılması yeterlidir.
Tip II: Kırık büyüme plağının hemen üstünden başlar, plağa kadar geldikten sonra plak boyunca enine devam eder. En sık görülen kırık şeklidir. Genellikle alçı ile tedavi edilir. Bazen ameliyat gerekebilir.
Tip III: Kırık plaktan başlar ve ekleme kadar iner. Eklem yüzünü bozabilir. Tedavi için ameliyat gerekir, ameliyatta kırık yerine konulduktan sonra içerden tespit edilir. 3-5 hafta sonra tespite son verilir.
Tip IV: Kırık plağın üst kısmından başlar, plağı oblik olarak geçtikten sonra ekleme kadar iner. Büyük çocuklarda sık görülür. Eklem yüzünün restorasyonu için ameliyat gerektirir. Ameliyat ile kırık yerine konulur ve tespit yapılır.
Tip V: Büyüme plağının ezilmesi şeklindedir. Çoğunlukla büyüme duraklar. Tedavi için ameliyat gerekir.
Kırıkların İzlenmesi
Çocuk kırıkları yetişkinlerinkine oranla daha çabuk iyileşir. Yetişkinlerde büyüme plağı kapandığı için bu tip kırıklar ve bu kırıklara bağlı sorunlar görülmez. Bu tip kırık geçirmiş çocuklarda kemik büyümesi ve şekillenmesi uzun süreli takip gerektirir. Büyüme plağı fonksiyonunu yitirirse kemiğin uzaması durur. Bu gibi durumlarda ortopedik müdahale gerekebilir. Bu nedenle, özellikle tip IV ve Tip V büyüme plağı kırığı geçirmiş çocuklar yetişkin hayata ulaşıncaya kadar izlenmelidir.
ÇOCUKLARDA UYLUK KEMİĞİ KIRIKLARI
Uyluk kemiği (femur) vücudun en büyük ve dayanıklı kemiğidir ama çocuk önemli bir yaralanma geçirdiğinde kırılabilir. Femur kırığına yol açan sık görülen sebepler şunlardır:
Femur kırılınca şiddetli ağrı olur ve çocuk bacağını kullanamaz ve yürüyemez. Hareket ile ağrı daha da artar. Zamanla şişlik oluşur. Böyle büyük bir kemiğin kırılmasına neden olan hadise vücudun başka yerlerinde de yaralanmaya sebep olmuş olabilir.
Teşhis ve Tedavi
Bir çocukta femur kırığı düşünülüyorsa hemen bir cankurtaran çağrılmalı ve çocuk hastaneye götürülmelidir. Doktora kazanın nasıl olduğu ve daha önce geçirdiği diğer tıbbi sorunlar anlatılmalıdır. Doktor çocuğun ağrısını azaltmaya çalışırken bir yandan da muayenesini yapar. Kırığın yerini ve diğer özelliklerini anlamak için film çektirir. Bazen kıyaslamak için normal uyluğun da filminin çekilmesi gerekebilir.
Femur kemiği kırıklarının tedavisi kırığın yerine konulması (redüksiyon) ve kaynayıncaya kadar bu durumda tutulması (immobilizasyon) şeklinde yapılır. Doktor tedaviyi planlarken çocuğun yaşını, kırığın tipini, yaralanmanın nasıl olduğunu, ciltte kesik olup olmadığını ve başka yerlerinde de yaralanma olup olmadığını dikkate alır.
Yerine koyma (redüksiyon): Doktor ayrılmış kemik parçalarını eli ile düzelterek kapalı yöntem ile yerine koyar. Bazen de redüksiyon için, birkaç gün süre ile, hastanın ayağına ağırlık asılarak (traksiyon) beklenilir. Bu sürenin sonun kapalı redüksiyon yapılır. Kırık kapalı olarak yerine konulamıyorsa ameliyat gerekir.
Hareketsiz tutma (immobilizasyon): Kırık yerine konulduktan sonra, kaynayıncaya kadar, bu pozisyon alçı ile korunur. Ameliyat ile içerden veya dışardan tespit küçük çocuklarda bazen, büyük çocuklarda ve ergenlik çağına gelenlerde ise sıklıkla gerekli olur.
Tedavi Yöntemleri:
Traksiyon ve alçı: Kırıklı çocuk hastaneye yatırılınca, bacağı askıya alınır (traksiyon), kırık kemikler uygun pozosyonda bu şekilde tutulur. Kaynama başlayınca tedaviye alçı ile devam edilir. Alçıda kalma süresi 4-8 hafta arasında değişir.
Erken alçılama: Kırık bebeklerde ve küçük çocuklarda olursa traksiyon yapılmadan hemen alçıya alınabilir. Hastanede kalış süresi 24 saat kadardır.
Dışardan tespit: Bazı özel durumlarda, doktor kırık kemikleri eksternal fiksatör denilen özel bir sistem ile dışardan tespit edebilir. Bunun için, kırık kemiğin üst ve alt parçasına çivi takılır ve bu çiviler dışardan birbirine tespit edilir; böylece kırık da tespit edilmiş olur. Kaynama gerçekleştirilince sistem sökülür.
İçerden tespit: Çocuk ameliyat edilir ve kırık kemikler birbirine çivi, vida, plak gibi materyallerle tespit edilir.
Kırık kaynadıktan ve tespit materyalleri çıkarıldıktan sonra çocuğun rehabilitasyon programına ihtiyacı olabilir. Bu program ile kas güçleri ve eklem hareketleri artırılır. Doktor, kırığın kaynadığından tam olarak emin olmak için çocuğu kontrollere çağırabilir.