EYUP SALAHATTİN KARAKAŞ

Sağlıklı Günler

Diğer Artitiritler

 

  1. DİĞER ARTİRİTLER

 

 

 

DİĞER ARTİRİTLER

 Değişik şekillerdeki artiritlerin hepsinde şu vardır: Ağrı, şişlik ve eklemde veya ekleme yakın yerlerde farklı problemler. Belirtiler aniden de başlayabilir, yavaş yavaş da ortaya çıkabilir; hatta hasta ne zaman başladığını bile hatırlayamaz. Bazen teşhis kolayca konulur, bazen de aylarca teşhis edilemeden kalabilir. Tedaviden kolayca sonuç alınabilir veya uygulalan tedavilerin hiç faydası olmaz.

Osteoartirit ve romatoid artirit iyi bilinen artirit şekilleridir. Bu bölümde daha az bilinen ve daha seyrek karşılaşılan artirit şekillerinden söz edilecektir. Bunlar gut, yalancı gut, çocukluk romatoid artiriti, iltihablı artirit, psöryatik artirit ve ankilozanspondilit gibi problemlerdir.

GUT

Genellikle gut için zengin ve çok yeyip içenlerin hastalığı hastalığı derler ama bu hastalık zayıflarda veya ağzına hiç alkol koymamışlarda da görülebilir.

Belirtiler

Gut hastalığı daha çok erkeklerde görülür. Genellikle ani ve şiddetli bir ağrı ile başlar. Gece uyurken bile aniden ortaya çıkabilir. Ayak baş parmaklarında sıkca yerleşir. Eklem çok hassastır, el bile deyince çok ağrı olur. Isı artışı ve şişlik vardır. Bazen hassasiyet o kadar fazladır ki yatak çarşafı bile değse şiddetli ağrı ortaya çıkar. Üşüme, titreme ve genel olarak bir can sıkıntısı hali de yapabilir.

Gut hastalığı kandaki ürik asid seviyesi yükselince ortaya çıkar. Kandaki ürik asid miktarı artınca, kan onları kristallere dönüştürür. Kan içerisinde oluşan bu kristaller eklem içinde depolanmaya başlar.

 Ayak baş parmağı guttan en çok etkilenen eklemdir. Diz, dirsek, ayakbileği, topuk ve ayak sırtında da sıkça görülür. Omuz, omurgalar ve kalçada ise nadiren görülür.

İlk gut atağı bazen son atak da olabilir. Hastalık tedavi edilmese bile kendiliğinden geçer ve iz bırakmaz. Bazen de ataklar arka arkaya aynı veya farklı eklemlere gelir ve eklemlerde kalıcı ve ilerleyici hasarlar oluşturur. Neyse ki tıbbi tedavi ile ataklar önlenebilir veya en alt düzeye indirgenir; eklem hasarları da durdurulur. Gut hastalığına yakalanmamanın en iyi yolu kadın olarak dünyaya gelmektir. Kadınlarda ürik asid seviyesi kanda yükselmez. Menapozdan sonra yikselebilir ama bu da uzun süre alır.

Birçok durum ürik asid seviyesinin yükselmesine neden olabilir:

  • Gutlu hastaların %18’inde aile hikayesi pozitiftir.

  • Et, et suyu, bezelye, ançüez, yaş ve kuru fasulye gibi purinden zengin yiyecek yiyenlerde daha çok görülür. Purin, ürik asit yapımını artırarak etki eder.

  • Kan kanseri ve kan hücrelerini hızla artıran ve parçalayan diğer hastalıklarda kan purin ve ürik asid seviyasi yükselir.

  • Böbrekten ürik asid atılımını azaltan hastalıklar.

  • Çok alkol tüketenler.

  • Ürik asid yapımını artıran ilaç kullananlar.

Gut aynı zamanda kan basıncı ve kolesterol seviyesi yüksek olanlarla şişmanlarda da fazla görülür.

Gut, kandaki artmış ürik asidlerin kristalleşmesi ve eklemlere yerleşmesi sonucu oluşmasına rağmen bazen kan ürik asid seviyasi artmadan da hastalık gelişebilir veya kan ürik seviyesi artmasına rağmen hastanın ağrıları olmayabilir.

Gutun Teşhis Ve Tedavisi

 Gut bazen gürültülü bir şekilde başlar ve teşhisi kolaydır, bazen de sessiz başlar, zor tanınır. Ağrılı eklemden alınan sıvının incelenmesi teşhis için önemli bir adımdır. Bu sıvıda, iğne ucu gibi kristaller görülürse, hastalık büyük ihtimalle guttur. Sıvı içinde beyaz kan hücrelerinin görülmesi inflamasyonun varlığına işarettir. Doktorunuz teşhis için, kan ürik asid seviyesine bakar ve cilt altında tofis şeklinde adlandırılan ve içinde ürat kristalleri olan şişliklerin varlığını araştırır. Ayrıca sizden ağrıyan ekleminizin filimini çektirmenizi ister.

Gutun ömür boyu sürecek bir tedavisi yoktur, tekrarlayabilir. İlaç kullanarak ve yaşama şeklini değiştirerek tekrarlaması önlenebilir. Tedaviye steroid olamayn inflamatuar giderici ilaçlar (SOİG) ile başlanır. Bu ilaçlar inflamasyonu azaltır ve ağrıyı giderir. Ayrıca, kan ürik asid seviyesini düşürmek için kolşisin adı verilen bir ilaç da verilir. Bu tedaviye, yan etkilerden kaçınmak için, en fazla 12 hafta devam edilmelidir. Daha sonraki takiplerde tekarlamalar görülürse, kan ürik asid seviyesi yükselirse, çekilen grafilerde eklemlerde hasar oluştuğu anlaşılırsa, kan ürat seviyesini düşürücü ilaç olarak allopurinol kullanılır. İnflamasyonun ve ağrının fazla olduğu durumlarda eklem içine kortizon da yapılabilir.

İlaç tedavisine ek olarak, doktorunuz ekleminize bir iğne ile girerek içindeki artmış sıvıyı boşaltabilir. Bu işlem eklem içi basıncı düşürür ve sizi rahatlatır.

Kendinize Yardım Edebilirsiniz

Hastalığın tedavisinde ve tekrarlamamasına sizin de katkılarınız olabilir:

  • Şişmansanız kilo veriniz.

  • Özellikle içinde bol miktarda purin bulunan bira başta olmak özere alkol içimine son verin.

  • Kırmızı et, et suyu, sardunya, uskumru, ançoez gibi içerisinde bol miktarda purine bulunan gıdaları yemekten vaz geçin. Balık, tavuk, kuru ve yaş fasulye tüketimini azaltın.

  • Kan basıncınız yüksekse, kontrol altına almak için doktorunuz ile işbirliği yapın.

  • Kullandığınız ilaç varsa, bunların kan ürik asid seviyesini yükseltip yükseltmediği konusunda doktorunuzla konuşunuz.

  • Düzenli egzersiz yapın.

YALANCI GUT

Gut hastalığı tarihin çok eski dönemleirnden beri bilinir ama yalancı gut yeni anlaşılan bir hastalıktır. Aslında daha önceleri de yalancı gut insan sağlığını etkilemiştir fakat farklı bir problem olduğu 50 yıl kadar önce anlaşılmıştır.

Belirtiler

Yalancı gutun belirtileri gutunkine çok benzer fakat eklem sıvısında iğne ucuna benzer kristaller görülmez. Yalancı guttaki kristaller kalsiyum profosfattır ve şekilleri farklıdır. Gut kendisine hedef olar daha çok ayak baş parmağını seçerken yalancı gutun esas hedefi dizlerdir.

Hastalık akut veya kronik olabilir. Akut ataklarda eklemde aniden ağrı başlar ve günlerce devam eder. Bu ağrı guttaki kadar şiddetli olmaz. Kronik olarak birkaç eklemi birden tutabilir ve eklemlerde zamanla harabiyet yapar.

Bu hastalığın sebebi tam olarak bilinmez. Cerrahi müdahaleler, hormon dengesinde ve metabolizmadaki bozukluklar suçlanmaktadır. Erkekler ve kadınlarda eşit oranda görülür; yaşlılarda daha sıktır.

Teşhis Ve tedavi

Yalancı gut, gutu, romatoid artiriti ve diğer bazı hastalıkları taklit ettiği için teşhis ancak eklem sıvısında kalsiyum kristallerinin görülmesi ile konulur. Bu kristalleri röntgen filmlerinde görmek mümkündür.

Eklemlere yerleşmiş bu kristalleri tam olarak temizlemek ve hastalığı tam olarak tedavi etmek zordur. Bu nedenle tedavi daha çok belirtileri ortadan kaldırmak için uygulanır. SOİG ilaçlar kullanılarak ağrılar ve inflamasyon azaltılmaya çalışılır. Bazen de eklem içindeki artmış sıvı boşaltılır. Ağrılar azalsa bile eklemlerde harabiyet ilerleyebilir.

ÇOCUKLUK ROMATOİD ARTİRİTİ

Artirit herkes için kötüdür ama çocuklarda olduğu zaman daha da kötü sonuçlar doğurur. Yetişkinlerde görülen artiritlerin bir çoğu çocuklarda da olabilir. Yetişkindeki romatoid artiritin benzeri çocukluk çağında görülür. Yetişkinlerden farklı olarak çocukların büyümesini de etkiler.

Otoimün bir hastalık olan çocukluk romatoid artiritinde (ÇRA) (Jüvenil Romatoid Artirit, JRA) bağışıklık sisteminin insanın kendi vücuduna karşı savaş açması ile hastalık başlar. Hiç kimse bağışıklık sisteminin neden böyle davrandığını tam olarak bilmemektedir. Bu konuda iki teori vardır: Çocuğun genlerinde bu hastalık vardır; ikinci düşünceye göre, virus gibi çevresel bir faktör hastalığı başlatmaktadır.

Belirtiler

Üç tip ÇRA’ti vardır; bunlar belirtileri yönünden birbirinden ayrılır:

  • Az eklem tutulumlu ÇRA: ÇRA’in en sık görülen şekli budur. En fazla 4 eklem tutulmuştur. Yaklaşık % 50 ÇRA’ti bu şekildedir. En fazla diz eklemi tutulur. Sekiz yaşın altındaki kız çocuklarında daha fazla görülür. Hastaların % 20-30’u göz inflamasyonu ile birlikte başlar, tedavi edilmezse ciddi sonuçlar doğurur. Bu inflamasyona üveit denir, belirti vermeyebilir. Bu bakımdan her ÇRA’li çocuk bir göz hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmelidir. Neyse ki, çocukların çoğu tedavi edilebilir.

  • Çok eklem tutulumlu ÇRA: Beş veya daha fazla eklem rahatsızlanmıştır. Romatoid artiritli çocukların takriben % 40’ı bu şekildedir. Daha çok el parmaklarını tutar ama büyük eklemler de hastalanabilir. Genellikle eklemleri simetrik olarak tutar yani her iki elde birden artirit gelişir. Ateş ve romatoid nodüller de olabilir. Kız çocuklarında biraz daha fazla görülür.

  • Sistemik ÇRA: ÇRA’in sistemik formunda hastalık tüm vücudu dolaşır. Yerleştiği yerlerde problem yaratır. Vücudun farklı yerlerinde ateş, kırmızi lekeler görülür. Anemi ve lenf bezlerinde şişmeler olur. Kalb ve akciğer zarlarında da inflamasyon olabilir ve önemli sorunlar yaratır. 

Hangi formda olduğuna bakmaksızın eklemlerde sertlik, şişlikler oluşur. Genellikle sabah kalktığında bu belirtiler daha çok rahatsız edici olur. Bu belirtiler artar, azalır; hatta yok olabilir. Bazen de yetişkin hayata kadar devam eder.

Teşhis Ve Tedavi:

ÇRA’i var diyebilmek için en az 6 hafta süreli eklem ağrısı ve sertliğinin olması gerekir. Hasta 17 yaşın altındadır. Özellikleri yetişkinlerdeki RA’te benzer ama bazı farklılıklar vardır:

  • ÇRA’i olan çocukların çoğu bu hastalığı yener, yetişkinlerin çoğu ise bunu başaramaz.

  • ÇRA’i kemik gelişimini etkiler, büyümeyi yavaşlatır veya hızlandırır.

  • Romatoid faktör, ÇRA’li hastaların % 50’sinde pozitiftir, yetişkinlerde ise bu oran % 70-80 dir.

Doktor, ÇRA’ni yetişkinlerdeki RA gibi teşhis ve tedavi eder. Çocuklarda ek olarak psikolojik yardım da gerekebilir.

BULAŞICI ARTİRİTLER

Virüs, bakteri ve mantarlar vücuda girip ekleme yerleşince bulaşıcı tipte artirit yapar. Hastalığı yapan mikroorganizma, yerleştiği eklem, hastanın bağışıklık sistemi ve uygulanan tedavinin etkinliğine bağlı olarak bu artirtiritler çok ağrılı ve gürültülü de seyredebilir, sessiz ve az ağrılı da olabilir.

Bulaşıcı artirit, teknik olarak, eklem dokularının ve sıvısının iltihabıdır. Stafilokoklardan tuberküloz basiline kadar birçok mikrop bu artirite yol açabilir. Bu mikroorganizmalar eklemlere özel değildir, vücudun herhangi bir yerinde de iltihap oluşturabilir.

Belirtiler

Ağrı vardır ve bu ağrının derecesi hastalığı yapan mikroorganizmanın kimliğine bağlıdır. Hareketle ve dokunmakla ağrı artar. Aynı zamanda eklem şişliği ve hareket kısıtlanması da vardır. Eklem etrafındaki ciltte de kızarıklık olur. Lokal belirtilere ilave olarak hastada ateş ve halsizlik gibi sistemik belirtiler de görülür. Bazı bulaşıcı artiritler çok hızlı ilerler ve eklemi harap eder; bu bakımdan hemen tedaviye başlamak gerekir.

Teşhis Ve Tedavi

Doktorunuz bulaşıcı artiritten şüphelenirse, gecikmeden bazı testler yaparak teşhisi doğrulamak ister. Kan ve idrar tahilleri yapılır. Eklem içinden sıvı alınarak incelenir. Alınan sıvıda mikrop aranır; bulunan organizmaya göre ilaç verilir. Bu tetkikler gecikecekse, doktorunuz bunların sonucunu beklemeden antibiyotik (mikrop öldürücü) başlayabilir. Verilen bu antibiyotikler bakterileri ödürebilir ama virüslere etkisi olmaz. Ama bu durum çok önemli değildir çünkü birçok virütik ilthap kendiliğinden iyileşir.

İlaç tedavisine ilave olarak, doktorunuz, artirtli eklemi ameliyat ederek onu mikroplardan temizler. Daha sonra eklem bir atel aracılığı ile dinlendirilir. İltihap kurutulduktan sonra fizik tedavi gerekebilir.

PSÖRYATİK ARTİRİT

Psöryatik artirit sedef hastalığı olanlarda görülür. Ciddi rahatsızlıklara yol açar, neyse ki sedef hastalığı olanların sadece % 5’inde artirit meydana gelir.

Belirtiler

Psöryatik artiritte el ve ayaklardaki eklemler inflamasyona uğrar ve şişer. Hastalık ağırlaştığında şekilleri de bozulur. Omurgalar, kalçalar da hastalanır.

Teşhis Ve Tedavisi

Psöryatik artirit için teşhis ettirici özel bir test yoktur. Teşhis, tıbbi hikayenizin öğrenilmesi ve muyene ile konulur. Ailenizde de sedef hastalığı varsa, artirit olma ihtimaliniz artar.

Tedavi edilmesi şarttır çünkü ilerlerse eklemleri harab eder. Tam bir tedavisi yoktur. Doktorunuz SOİG ilaçlar vererek inflamasyonu azaltmaya çalışır. Eğer bu ilaçlar faydalı olmazsa, methotrakset ve sulfasaziline başlanır. Biyolojik cevabı değiştiren ilaçlar da kullanılır.

ANKİLOZAN SPONDİLİT

Ankiloza spondilit omurganın eklem kıkırdaklarını, bağlarını ve tendonlarını atake eder. Bel ve sırt ağrılı hale gelir, hareketleri kısıtlanır. Hastalık ilerledikçe omurları birbirine bağlayan ligamentler ve tendonlar adeta kemik gibi sertleşir. Daha da ilerleyince, omurgalar birbiri ile bu şekilde birleşerek tek kemik halini alır ve sırt ve belde hiç hareket kalmaz.

Ülkemizde tahminen 100 000 AS’li hasta vardır. AS’nin en büyük hedefi 20-40 yaşlarındaki erkeklerdir. Genetik bir geçiş özelliği vardır. Ailede AS’li varsa hastalanma ihtimali yüksektir ama ailede olmaması hasta olunmayacağı anlamına gelmez. Kesin değil ama hastalığı bir infeksiyonun tetiklediği düşünülmektedir.

Belirtiler

Genel olarak yavaş yavaş gelişir. Ağrı ve sertlik belden başlar. Gece yatarken ağrılar artar; kalkıp dolaştıkça azalır. Zamanla omuzlar, kalçalar, dizler ve diğer eklemler de tutulur. Hasta, nefes alıp vermede zorlanır. İştah kaybı, zayıflama ve ateş olabilir. Kalb kapakçıkları da bozulabilir. Sinirler üzerine baskılar oluşabilir.

Teşhis Ve Tedavi

Hastalığı teşhis ettirecek tek bir test yoktur. Dolayısıyla, doktor teşhisi hastayı dinleyerek ve muayene ederek koyar. Omurga hareketlerinizin azalıp azalmadığını testler yaparak anlamaya çalışır.. Hastalık ilerleyince röntgen grafilerinde tipik görüntüler ortaya çıkar. Diğer hastalıkları ekarte etmek için kan testleri de yapılır.

Tedaviden amaç inflamasyonu ve ağrıyı azaltmak, hareket kısıtlılığını önlemek ve deformiteleri düzeltmektir. Doktorunuz öncelikle steroid olmayan inflamatuar giderici (SOİG) ilaçlar verir. Egzersiz yapamanızı tavsiye eder. Fizik tedavi de sizin için faydalı olur. İlerlemiş durumlarda eklem değişimleri yapılır.

Son yıllarda tedavi için biyolojik cevabı değiştirici ilaçlar kullanılmaya başlanmıştır ve iyi sonuçlar alınmaktadır.