EYUP SALAHATTİN KARAKAŞ

Sağlıklı Günler

Artirit İle Birlikte Olan Hastalıklar

  1. ARTİRİT İLE BİRLİKTE OLAN HASTALIKLAR

 

ARTİRİT İLE BİRLİKTE OLAN HASTALIKLAR

Binlerce insan eklem ağrısı, şişliği ve hareket kısıtlılığından muzdariptir. Bunların teşhisi bazen kolay ve hızlı konulur; bazen de hastayı doktor dotor gezmeye mecbur bırakır. Artirit ile birlikte ek problemleri olan bu insanlarda artirit, hastalıkta büyük bir rol oynayabilir veya küçük bir rolü vardır. Bazen de tamamen farklı bir  hastalığa eşlik eder. 

Artirit ile ilişkili olan bu hastalıkları 3 katagoriye ayırmak mümkündür:

  • Hastalıkta büyük bir rol oynayan artiritler.
  • Hastalıkta küçük bir rol oynayan artiritler.
  • Farklı bir hastalıkla birlikte olan artiritler. 

HASTALIKTA BÜYÜK ROL OYNAYAN ARTİRİTLER 

Sistemik lupus eritematozis (SLE) ve skleroderma hastalığında artirit vardır ama primer hastalık artirit değildir. Hastalığın bir parçası halindedir.

Sistemik Lupus Eritematozis

Sistemik lupus eritematozis (SLE)  tüm vücudu tutan bir hastalıktır. Kısaca lupus olarak da adlandırılır. Hastaların yüzündeki kızarıklık onlara tipik bir görünüm verir.

Lupus, eklemleri, kalbi, sinir ve damar sistemini, cildi ve akciğerleri ve vücudun diğer kısımlarını tutar. Vücut kendi dokularına karşı antibadiler üretir. Bu antibadiler dokulara karşı savaş açar. Bu duruma neyin yol açtığı bilinmez. Bu hastalığa yakalanlarda kalp krizi, felç ve böbrek yetmezliği gelişme ihtimali hasta olmayanlara göre daha fazladır. Hastaların % 90’ı kadındır ve bunların da büyük kısmı doğurganlık çağındadır (15-45).

Belirtiler 

Belirtiler hafif de olabilir, hayatı tehdit edecek kadar ciddi de olabilir. Problemler eklemlerde, ciltte, iç organlarda ve her yerde olabilir.  Tipik belirtiler, ateş, can sıkıntısı, eklem ağrısı ve şişliği, kırmızı döküntüler, saç dökülmesi, güneş ışığına karşı duyarlılık, kansızlık, böbrek yetmezliği, sinir sistemi bozuklukları ve depresyon şeklindedir.

Lupus uzun süreli bir hastalıktır. Zaman zaman alevlenir, zaman zaman da sesiz hale gelir.  Bu iyi dönem haftalar, aylar ve hatta yıllar sürebilir.

Teşhis Ve Tedavi

Lupus çok değişik belirtiler verir; başka hastalıkları taklit edebilir. Teşhis edebilmek için bazı testler yapmak gerekir. Bu testlerle antibadi anormalliklerine, kan biyokimyasına, bağışıklık sisteminin durumuna ve iç organların fonksiyonlarına bakılır. Röntgen, MR ve elektrokardiyogram (EKG) çekilir. Akciğerlerden, böbreklerden biyopsi yapmak gerekebilir.

Tedavi de hastalığın genel görünümü gibi değişiklikler içerir. Hastalığın hafif seyrettiği durumlarda ağrıyı gidermek için steroid olmayan inflamatuar giderici (SOİG) ilaçlar kullanılır. Kan pıhtılaşmasını önlemek için kan sulandırıcılar verilir. Daha ağır hastalar prednizon veya diğer kortikosteroidler verilir. Kortizon inflamasyonu ve bağışıklık sistemini kontrol altına alabilir. Ayrıca cilt ve eklem problemleri için sıtma ilaçları da kullanılır.

Belirtiler ilaçlarla kontrol altına alınsa bile daha kaliteli bir hayat sürmek için yapmanız gerekenler olabilir:

  • Eğer kolayca yoruluyorsanız, evde veya iş yerinde dinlenin. 
  • Stresinizi azaltmanın yollarını arayın.
  • Güneş ışığından kendinizi sakının. Güneş cilt rahatsızlığınızı artırır, hastalığı alevlendirir.
  • Doktorunuzun beslenme ile ilgili tavsiyalerine uyun.

Skleroderma

Skleroderma vücudun birçok yerini tutar ama daha çok ciltteki belirtileri ile bilinir.  Kelime anlamı da sertleşmiş cilttir. Teknik olarak denilebilir ki skleroderma damarları ilgilendiren ve kollajen birikimi ile karekterize bir hastalıktır. Kan damarlarında anormal miktarda kollajen birikir. Kollajen ciltte, kemikte ve kıkırdak ta bulunan bir destek maddesidir. Nasıl oluyor da damarlarda birikiyor, bilinmemektedir.

Ciltte anormal miktarda kollajen birikince cilt sert ve sıkı bir hal alır. Organlarda birikince onların çalışmasını bozar. Kan damarlarında birikince kan akımı bozulabilir.

Skerodermanın niçin geliştiğini bilmiyoruz. Muhtemelen bağışıklık sistemi sorumludur. Hormonal bozukluklar da olabilir.

Belirtiler 

Sklerodermanın belirtileri şahıstan şahsa değişir. Genellikle eklem ağrısı ile başlar, bazen de ilk belirti yutkunmadaki güçlüktür. Çok hızlı ilerleyip öldürücü olabilir ya da uzun süre cilt problemleri ile kalır, diğer organlara uzun süre sonra etki eder. Sklerodermanın belirtileri şöyle özetlenebilir:

  • Cilt problemleri: El parmakları, kol ve yüz derisinde kalınlaşma, sertleşme ve kuruluk oluşur. Aynı zamanda ciltte örümcek görünümlü morumsu lekeler olur.  Yüz, göğüs ve ellerde kalsiyum depolanmasına bağlı şişlikler de vardır.
  • Eklemlerde ağrı, şişlik ve kilitlenme: Eklemlerdeki ağrılı şişlikler sklerodermayı romatoid artirite benzetir. Hastalık ilerleyince, elller, parmaklar ve dirsekler sertleşir ve hareketsiz kalır.
  • Yutma zorluğu: Kolajen yemek borusunda birikince yutma zorluğu başlar.
  • Nefes darlığı: Skleroderma akciğer fonksiyonlarını bozar ve nefes darlığı yapar. Aynı zamanda, bu önemli organın damarlarında da bozukluklar yapabilir.
  • Hazımsızlık: Kollajenlerin barsaklarda birikmesi sonucu gıdaların hazmedilmesi zorlaşır.
  • Raynaud fenomeni: Sklerodermalı hastalarda soğuğa karşı hassasiyet gelişir ve parmaklar soğukta renksiz hale gelir.

Sklerodermalı hastalarda hangi organları kollajen depolamışsa o organa ait belirtiler de meydana gelir. Kalbde sorun olursa, kalp atım ritmi bozulur.

Teşhis Ve Tedavi

Erken dönemde, özellikle de sadece eklem ağrısı ve şişliği varsa, sklerodermanın teşhisi zordur. Ciltte sertlikler ve yutkunmada zorluklar başlayınca teşhis kolaylaşır.

Tıbbi hikaye öğrenildikten sonra yemek borusu grafisi çekilir ve bir takım kan testleri yapılır. Akciğer fonkisyonları ölçülür. Ciltten parça alınarak mikroskop altında incelenir.

Tam şifa sağlayacak bir tedavisi yoktur. Ağrı ve inflamasyon için SOİG ilaçlar verilir. Tansiyon yüksekliği varsa antihipertansifler kullanılır. Egzersiz ve fizik tedavisinin de eklemleri hareketli ve kasları kuvvetli tutmak açısından faydası vardır. Yutma zorluğu artarsa, besleme tüpleri takmak gerekebilir.

Her ne kadar tam bir tedavisi yoksa da hayatı daha yaşanır kılmak için, bir takım tedbirler alınabilir:

  • Cildinizi korumak için uzun süreli banyolardan kaçınınız. Cildinizi nemlendirici losyonlarla yumaşatınız.
  • Ev içinde havayı nemlendirecek aletler kullanınız
  • Doktorunuzun veya fizyoterapistinizin tavsiye ettiği egzersizleri düzenli olarak yapınız. Egzersizler zor olabilir ama eklem hareketlerinizi korumanıza yardım eder.
  • Gece göğüs yanması ile uyanabilirsiniz. Bunu önlemek için akşam yemeğini erken yiyin ve yatağınızın baş ucunu yükseltin.

Sklerodermanın verdiği sıkıntılar yıldırıcı olsa bile yıllarca bu hastalıkla yaşanabilir. Bazen de özellikle sadece eklemlerin ve cildin tutulduğu fakat iç organların sağlam kaldığı durumlarda kendiliğinden iyileşmeler  olabilir.

Reaktif Artiritler

Reaktiv artiritler cinsel yolla bulaşan infeksiyonlardan veya barsak hastalıklarından sonra başlayabilir. Bazen de geçmişde herhengi bir iltihabi hastalık yoktur.

Semptomlar 

Reaktiv artiritin belirtilerini üç gurupta toplamak mümkündür:

  • Artirit: Genellikle ayak, ayak bileği ve dizlerde ağrı ve inflamasyon vardır.  El bileği ve parmakları da tutabilir. Artiritler kaybolup tekrar çıkabilir ve bu durum yıllarca devam edebilir.
  • Konjektivit:  Göz kapağının inflamasyonu vadır. Kızarıklık, şişlik ve yaşlanma vardır.
  • Üretrit: İdrar yollarının inflamsyonudur.

Bu hastaların topuklarında el ayalarında kırmızılıklar olur. Dilde, vajinada ve penisde acı hissedilir. Ayak ve el tırnak diplerinde sarı birikintiler görülür. Kalbde de problemler olabilir. 20-50 yaşlarındaki erkeklerde sık görülür.

Reaktiv artiritin en büyük sorumlusu klamdia trakomatis denilen bir bakteridir. Bu mikrop cinsel temas ile bulaşır. Mide-barsak sistemi infeksiyonları sonucu oluşan reaktif artiritlerde ise sorumulular kamfilobakter, şigella, salmonella ve yersiniadır.

Teşhis Ve Tedavi 

Reaktif artiritin teşhisi zordur; çünkü kendine özel bir bulgusu ve testi yoktur. Yukarıda sıralanan üç belirti her zaman bir arada olmayabilir. Teşhis için, eklem sıvısından ve idarar yollarından örnek alınıp incelemek gerekebilir. 

Teşhis için romatoid artirit ve lupus gibi benzer hastalıkların da elimine edilmesi gerekir. Bu hastalıklar elimine edilirse hastalığı reaktif artirit olarak kabul etmek gerekir. HLA-B27 testi pozitif çıkarsa veya hastada klamdia mikrobu varsa, reaktif artirit olam ihtimali artar.  Röntgen filmlerinde kemik ve kırdaklarda hasar, tendonların kemikle birletiği yerlerde kalsiyum depolanması ve yumuşak dokularda şişlik görülür.

Tedavide mikropları öldürmek için antibiyotik ve ağrı ve inflamasyonu azaltmak için SOİG ilaçlar kullanılır. Bazen kortizon ve bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar da verilebilir. Konjiktivit varsa ona uygun tedavinin de yapılması  gerekir. Çok ağrılı durumlarda istirahat ve sonrasında egzersiz faydalı olur.

Reaktif artiritte sonuç genellikle iyidir. Hastaların çoğu 5-6 ay içerisinde iyileşir fakat hafif düzeyde eklem şikayetleri devam edebilir. Çok az bir kısmında ilerleyici eklem harabiyetleri oluşur.

Lyme Hastalığı 

Bu artirit şekli ilk defa ABD’nin Lyme kentindeki insanlarda görüldüğü için bu ismi almıştır. Bu kentin bulunduğu bölgede çok sayıda geyik varmış. Bu geyikleri ısıran keneler, onlardan aldığı borrelia burgdorferi isimli mikropları insanlara taşırlar ve hastalık oluştururlar. Ülkemizde ise, daha çok sığırlar, koyunlar ve diğer ehil hayvanlardan insanlara kene yolu ile taşınmaktadır.

Belirtiler

Bu hastalığın ilk belirtisi, ciltte görülen, ortasında siyah leke bulunan kızarıklıklardır. Bu görünüşü ile öküz gözüne benzetilir. Bu kızarıklıklar sırtta, gövdede, kollarda ve bacaklarda olabilir. Kaşıntılı ve ağrılıdır. 

Tedavi edilmezse, artirit gelişir. Eklemlerde ağrı ve şişlikler olur. Daha çok dizlerde, omuzlarda, dirseklerde ve el bileğinde görülür. Bu artiritler ataklar halinde aylarca sürebilir. Bunların % 20’si kronik ve ilerleyici artirite dönüşür.

Bu hastalıkta ateş, halsizlik, zayıflama, kas ağrıları, baş ağrıları ve boyun tutulmaları da olabilir. Sinir sistemini de tutabilir ve konsantrasyon eksikliği, hafıza azalması yapabilir. Kalb ve karaciğer problemleri de oluşturabilir.

Teşhis Ve Tedavi  

Teşhis, hastanın anlatıkları ve klasik kızarıklığın görülmesi ile konulur. Gerekirse kan testleri de yapılabilir. Hastanın hikayesi önemlidir, kırlarda gezmiş olabilir. Problem genellikle yaz aylarında başlar.

Kanda borrelia burgdorferi mikobuna karşı oluşmuş antibadiler aranır. Eğer sinir sistemi belirtileri de varsa, omur ilik sıvında da antibadi bakılabilir. Bu testler her zaman pozitif çıkmayabilir.

Bu hastalığı tedavi etmek kadar oluşmasını önlemek de önemlidir. İlaç olarak antibiyotik verilir. Ağır hastalarda antibiyotiğin damar yolu ile ve uzun süre verilmesi gerekir. Antibiyotik tedavisi artiritik şikayetleri de ortadan kaldırır. Hastalık iyileşinceye kadar SOİG ilaçlar verilerek hastanın ağrılarının azalmasına çalışılır.

 

HASTALIKTA KÜÇÜK ROL OYNAYAN ARTİRİTLER

Bursit, tendinit ve polimyalji romatika gibi hastalıklarda, artirit, hastalığın önemli bir parçası değildir ama değişik oranlarda eklem şikayetleri olabilir. Eklem ağrıları hastalığın kendisinden kaynaklanmaz.

Bursitler

Bursalar içi sıvı ile dolu küçük keseciklerdir. Eklemlere yakın yerlerde bulunur ve sürtünmeleri kolaylaştırır. Bazen inflamasyona uğrayabilir ve ağrılı hale gelir. İltihaplanabilir ve gut gibi bazı hastalıklar da bursaları tutabilir.

Belirtiler 

Bir veya daha fazla bursa inflamasyona uğrarsa bursit gelişmiş olur. Bursa içindeki sıvı artar, ağrı olur ve hareketler kısıtlanır. Bursitlerin en sık görüldüğü yer omuz eklemidir. Dirsek, ayak ve diğer eklemlerin civarında da olabilir. 

Teşhis Ve Tedavi

Ultrason ve MRG bursitleri göstermede iki iyi yöntemdir. Doktorunuz teşhise gitmek için önce sizi dinler ve sonra muayene eder. Bursanın içindeki sıvıyı da incelemek gerekir; bu durumda doktorunuz sıvıyı injektör ile boşaltır.

Çoğu hastada,, tedavi için SOİG ilaçlar, soğuk uygulama ve istirahat yeterli olur. Bu yöntemler fayda vermezse, bursa içine kortizon injekte edilir. Bursa iltihaplanmışsa, iltihaplı sıvı boşaltılır ve antibiyotik verilir. Nadiren prednison veya başka bir kortizon da kullanmak gerekli olur. Egzersizlerle eklem hareketleri korunur ve kaslar güçlendirilir.

Tendinitler tenosinovitler 

Kaslar, tendon denilen sağlam dokular aracılığı ile kemiklere tutunurlar. Kaslar kasıldıkça kemikleri hareket ettirir. Bu bağlantılar olmasaydı, kasların kasılması harekete dönüşemezdi. Bazen bu tendonlar ve onların kılıfları da inflamasyona uğruyabilir.

Belirtiler

Tendonlar üzerine anormal yükler binerse veya arka arkaya yüklenmelere maruz kalırsa, tendinit veya tenosinovit gelişebilir. İnflamasyonun başlaması ile birlikte ağrılar da başlar, dokunmakla tendonların hassas olduğu görülür. Romatoid artirit, skleroderma, gut gibi inflamatuar hastalıklarda, tendon kılflarında inflamasyonlar gelişebilir; bunlara tenosinovit denir.

Teşhis Ve Tedavi

Teşhis tıbbi hikaye ve fizik muayene ile konulur. İnflamasyonu gidermek için SOİG ilaçlar verilir. Tendon kılıfı içeisine kortizon ve lokal uyuşturucular injekte etmek gerekebilir. Kronikleşmiş durumlarda kalsiyum depolanmasını temizlemek ve kontrakte olmuş tendonları gevşetmek için ameliyat yapılabilir.

Tendinit ve tenosinovitlerde sonuç genellikle iyidir. Sorun tedavi ile ortadan kalar.

Bu sorunla karşılaştığınızda yapabileceğiniz basit işlemler vardır:

  • İnflamasyona yol açan, tendonunuzu zorlayan aktiviteleri bırakın.
  • İstirahat edin.
  • Duruma göre soğuk veya sıcak uygulayın.
  • O ekleminizi hareketsiz tutun.

Raynaud Fenomeni Ve Hastalığı

Soğuğa maruz kalınca el ve ayak parmaklarındaki damarlarda büzülmeler ve buna bağlı renk değişiklikleri olur; bu duruma Raynaud fenomeni denir. Daha az da burun, dudak ve kulak memelerinde görülür.

Belirtiler 

Raynaud fenomenindeki en belirgin olay parmakların soluklaşmasıdır. Bu soluklaşan yerlerde yanma, acıma ve hissizlik de olur. Aslında birçok insanın el ve ayak parmakları soğuktur; Raynaud diyebilmek için, renklerinin beyaz ve  mavi daha sonra da kırmızı olması gerekir. 

Esas hadise, küçük damarların büzüşmesi ve bu bölgelere kanın gelememesidir. Soğukta kalmak veya psikolojik stres bu olaya neden olabilir. Bu durum birkaç dakika veya saat sürebilir. Kronikleşirse, parmak uçlarında hissizlik de oluşur.

Raynaud iki şekilde  olur.

  • Raynaud hastalığı: Primer Raynaud olarak da bilinir. Sıklıkla bu şekilde olur. Çok problem yaratmaz. Atak olur ve geçer.
  • Raynaud fenomeni: Sekonder Raynaud olarak da bilinir. Daha az görülür. Olduğunda ciddiye almak gerekir. Lupus, RA, veya sklerodermanın bir işareti ve belirtisi olabilir.

Bazı mesleklerde daha sık görülmektedir. Vinil klorid ile uğraşanlarda, vibrasyon yapan alet kullananlarda, piyano çalanlarda ve parmaklarını sürekli kullananlarda Raynaud hastalığının olma ihtimali daha yüksektir. 

Teşhis Ve Tedavi 

Raynaud’un teşhisi kolaydır ama hastalık ile fenomeni ayırd etmek zor olabilir. Teşhis hastanın anlatıkları ve muayene ile konulur. Antinükleer antibadi (ANA) ve sedimantasyon hızı bakılarak hangi tipte olduğu araştırılır. Laboratuar testlerinin çoğu Raynaud yapan sebebleri aramak için yapılır. Tedavi için hastanın ne yapıp yapmayacağı öğretilir. Bazen bu yeterli olmaz, ilaç tedavisi gerekir. Nadiren de olsa, çok şiddetli durumlarda bu bölgenin sinirini kesmek icap edebilir.

Raynaud’unuz varsa, kendi kendinize şu şekilde yardım edebilirsiniz:

  • Vücudunuzu ve ellerinizi sıcak tutun, giyiminize dikkat edin.
  • Ellerinizi ve ayaklarınızı ılık suda tutunuz.
  • Eğer içiyorsanız sigara içmeyi bırakınız. (Nikotin damarların büzülmesine yol açar.)
  • Aldığınız ilaçları doktorunuza söyleğiniz, sorumlu bunlar olabilir.
  • Strese karşı kendinizi koruyunuz.
  • Düzenli egzersiz yapınız.

Sjögren Sendromu

Hastalığa neyin yol açtığı bilinmemektedir ama bağışıklık sistemi etkilenmiştir.  Sjögren sendromu tek başına da olabilir, RA gibi diğer otoimmün hastalıklarla birlikte de olabilir. Roamtoid artiritli hastaların % 15’inde Sjögren gelişmektedir. Lupus, dermatomyosit ve scleroderma ile birlikte olabilir.

Belirtiler

Bu hastalığın temel özelliği ağız ve gözlerdeki kuruluktur. Akyuvarlar tükrük ve göz yaşı bazlerini işgal ve harap eder. Buna benzer kuruluklar,  nefes borusunda, mide-barsak sisteminde ve vajinada da görülebilir. Hastaların yarısında eklem şikayetleri vardır ama romatoid artiritteki kadar şiddetli değildir.

Sjögren sendromlu kimselerde lenfoma gelişme ihtimali olmayanlara gore 40 misli daha fazladır.

Teşhis Ve Tedavi

Ağızda, gözlerde kuruluk ve eklem şikayetleri beraber olunca teşhis koymak kolaydır. Testler, göz yaşı ve tükrük bezi salgılarının azaldığını gösterir.  Anemi ve eritrosit sedimantasyon hızında artış gözlenir.

Sjögren sendromu tedavi edilemez ama şekersiz sakız çiğneyerek, sıvı yudumlayarak ve yapay göz yaşı kullanarak gözler ve ağız ıslak tutulabilir. Tükrük miktarını artırmak için ilaç alınırsa faydası olabilir. Dişlerin de sık sık kontrol edilmesi gerekir. Bazı ağır ve ağrılı hastaların SOİG ilaçlar, sıtma ilaçları ve kortizon türü ilaçlar kullanması istenebilir.

Hastalığın ne olacağı tuttuğu organlara bağlıdır. Çoğu insan bu şekilde hayatını sürdürebilir ama böbrek gibi hayati organlar da tutlursa problem büyüyebilir.

Polimyalji Romatika

Polimyalj romatika çok sayıda kasın ağrıması anlamını taşır. Sebebi tam olarak bilinmez. Tipik olarak 50 yaşın üzerindeki kimselerde özelikle de bayanlarda görülür. Yaş ne kadar fazla ise, sabah erkenden ağrı ve tutulmalarla ile uyanma ihtimali de o kadar fazladır.

Belirtiler

Tipik olarak, bir bayan gece iyi bir halde yatar, uyur ama sabah her tarafı ağrıyor ve boynu, sırtı, beli tutulmuş olarak kalkar. “Kendimi bütün gece çok çalışmışım gibi hissediyorum” der.  Her zaman bu şekilde olmayabilir, bazen de hastalık tedricen gelişir. Ağrı ve eklem tutulmalarına ilave olarak ateş, kilo kaybı ve genel bir can sıkıntısı olur.

Ağrılar romatoid artiriteki kadar şiddetli olabilir ama eklemlerde inflamasyon yoktur ve artirit belirtileri nadiren görülür.

Teşhis Ve Tedavi

Karekteristik eklem harabiyeti, antibadi, ciltte kızarıklıklar ve diğer belirgin ve teşhis ettirici belirtiler olmadığı için, teşhis, ağrı ve tutukluk yapan diğer hastalıkların elimine edilmesi ile konulur. Yaş genellikle 50’nin üzerindedir. Aniden başlaması tipiktir. Bu hastalığa spesifik olmamakla beraber, anemi ve sedimantayon hızında artma vardır.

Teşhis, bazen tedaviye verdiği cevaba bakılarak konulur. Düşük doz kortizonlara iyi cevap verir. Tedavi ile ağrılar dramatik olarak yok olur. Bazı hastalarda, ilacı kestikten yıllar sonra, ağrılar tekrar ortaya çıkabilir.

Polimyalji romatikalı hastaların % 15’inde hayatı tehdit eden dammar problemleri olabilir. Bu duruma dev hücreli arterit(DHA) denir.  DHA’in belirtileri, baş ağrısı, kafa derisinde hassasiyet, işitme problemleri, yutma ve öksürmede zorluktur. Bu belirtiler varsa hızlı bir tedavi gerekir.

Paget Hastalığı

Kemik dokusu sürekli yapım ve yıkım halindedir. Bu durum ölünceye kadar devam eder. Paget hastalığında bu yapım ve yıkım olayı anormallik kazanır. Bir yandan yıkım hızlanırken bir yandan da yeni kemik dokusu hızlı bir şeklilde yapılır. Bu yapılan yeni kemik dukusunun kalitesi iyi değildir. Bu nedenle hacmi artar ama dayanıklılığı azalır ve kolay kırılabilir hale gelir.

Belirtiler

 

Paget hastalığı olan bir çok insan durumun farkında olmayabilir. Bazılarında ise yavaş yavaş eklem sertliği gelişir ve hastada yorgunluk olur. Bazen de kemik genişler, şekli bozulur ve ağrılı hale gelir. Sekonder olarak osteoartirit oluşabilir.

Teşhis Ve Tedavi

Paget hastalığının teşhisi kolaydır: Röntgen filmlerinde kemikte büyüme ve deformite görülür. Kanda alkalen fosfataz seviyesi yükselir. Bu enzim kemik yapımının arttığını gösterir.

Tedavi, belirtilere göre düzenlenir. Hastanın şikayeti yoksa herhangi bir tedavi uygulanmaz. Sinirlerde sıkışma olursa veya eklemlerde osteoartirit gelişmişse ameliyat gerekebilir. Çok ağırlaşmış durumlarda doktorunuz kemikleri sağlamlaştırmak için kalsitonin veya alendronat başlayabilir 

Fibromyalji Sendromu 

Fibromiyalji sendromlu bir kimsenin, adaleleri ve yumuşak dokuları sürekli ağrır. Ağrı bütün vücuda yayıldığı  ve diğer bazı belirtilerle birlikte olduğu için, teşhis edilmesi zordur. Bu sendrom (FMS) toplum içerisinde çok yaygındır. En çok da 20-60 yaşlarındaki bayanlarda görülür. Sebebi tam olarak bilinmez ama uyku bozuklukları, psikolojik stresler, kas metabolizmasındaki değişiklikler, şahsın immün, endokrin ve sinir sistemindeki anormalliklerin hastalığa katkıda bulunduğu bilinmektedir.  FMS’nin belirtileri şahıstan şahısa az da olsa farklılıklar gösterir.

Belirti ve Bulgular 

  • Ağrı en sık görülen belirtidir. Ağrı, yanma, sızlama, zonklama şeklinde olabilir. Özellikle sabahları kötüdür. Ağrı sürekli ve kroniktir. Vücutta “tetik noktalar” vardır.
  • Yorgunluk ve uyku düzensizliği sık görülür.
  • Kısa süreli hafıza kayıpları, huy değişiklikleri, depresyon, anksiete ve özellikle ağrılı dönemlerde konsantrasyon kusuru olabilir.
  • Migren ve diğer tarz baş ağrıları, göğüs ağrısı, el ve ayaklarda hissizlik, karın ağrıları, karında şişkinlikler, ishal ve daire sık görülür.

Tetik noktaları.

Teşhis Kriterleri

FMS’nin varlığını gösterecek özel bir test olmadığı için, teşhis edilmesi zordur. Röntgen filimlerinde ve laboratuar sonuçlarında bir anormallik bulunmaz.Bu testler, benzer belirtiler veren diğer hastalıkları ekarte etmek için yapılır. Aşağıdaki kriterler FMS’nin teşhisinde belirleyicidir:

En az üç aydan beri devam eden yaygın ağrı:

  • Vücudun hem sağ hem de sol tarafında ağrı
  • Belin hem altında hem üstünde ağrı
  • Boyun, sırt, bel ve göğüste ağrı

Tetik nokta sayısı 11 ile 18 arasında değişir. Bu noktalara bastırıldığında ağrı artar.

  • Tetik noktalar vücudun sağ ve solunda aynı yerlerdedir (simetrik).
  • Tetik noktalar boynun üst kısımlarında, boyunda, omuzlarda, göğüste belde, kalçalarda, dirseklerde ve dizlerde olur.

Tedavi 

FMS’i tedavi eden kesin bir yöntem yoktur. Ağrılar kontrol altına alınmaya ve fonksiyonlar artırılmaya çalışılır. İlerleyici bir hastalık değildir ve hayatı tehdit etmez; çoğu zaman da  tedaviden sonuç almak mümkün olabilir. Tedavi şahsa göre planlanır ve çoğu kez yaşama biçiminin değiştirlmesi istenir.

İlaç olarak, ağrı kesiciler ve antidepresanlar kullanılır. Şahsın aerobik kapasitesini , vücut dayanıklılığını ve esnekliğini artırıcı egzersizler yaptırılır. Soğuk sıcak uygulamalar, masajlar ve psikolojik destekler de faydalı olabilir.

Miyozit 

Nadir görülen bir hastalıktır.  Bağışıklık sitemi vücudun kendi kaslarında sürekli inflamasyon yapar ve onların sağlığını bozar. Kasların devamlı inflamasyona uğraması onların kuvvetini azaltır ve zayıflatır.

Bağışıklık sisteminin bu davranışının nedeni bilinmemektedir. Miyozitin bir çok şekli vardır. Yavaş ilerler. Hafif veya aşırı sakatlıklara yol açabilir. Çocuklarda da, erişkinlerde de olabilir.

Beliritler

Miyozitin ilk belirtileri kalça ve omuz kaslarındaki ağrı ve güçsüzlüktür. Hasta,  sandalyede otururken ayağa kalkmakta, saçını taramakta, merdiven çıkmakta zorlanmaya başlar. Ayakta durunca veya yürüyünce çabucak yorulur. 

Miyozit boyun ve boğaz kaslarını da tutabilir.  Bu kaslar tutulunca konuşma ve yutkunma zorlaşır. Akciğer ve göğüs kasları hastalandığında ise soluk almada problem başlar.

Miyozitlerin bazı tipinde yüzde, el parmaklarının boğumlarında ve vücudun diğer kısımlarında kırmızılıklar olur. Ayrıca ateş, eklem ağrıları, ve şişliklerde olabilir. 

Teşhis 

Miyozitleri teşhis etmek zor olabilir.  Belirtiler kişiden kişiye değişebilir.  Doktor, teşhise varmak için,  kasları tutan hipotiroidizm, zehirlenmeler, ilaç reaksiyonları ve genetik bozukluklar gibi diğer hastalıkları ekarte eder.

Testler 

Doktor, öncelikle hastanın sağlık durumu ile ilgili bilgiler edinir. Hastadaki belirtileri ve bu belirtilerin ne zaman başladığını sorar. Teşhis için muayene de önemlidir. Muayeneden sonra bir takım testlere baş vurulur. Kanda kreatin kinaz gibi bazı enzimlere bakılır ve kasların elektriksel özelliklerini öğrenmek için elektromyogram (EMG) yapılır.

Bu testlere ek olarak kas biyopsisi de gerekebilir. Bu durumda, küçük bir kas dokusu alınarak mikroskop altında incelenir. Hangi kaslarda inflamasyon olduğunu anlamak için manyetik rezonans görüntülemeden de (MRG) faydalanılır.

Miyozit Şekilleri 

Polimiyozit

Polimiyozit (PM)  çok sayıda kası tutabilir ama özellikle gövde kaslarını inflamasyona uğratır ve zayıflatır. Yutma güçlüğü sık görülür. Kaslarda ve eklemlerde ağrılar ve güçsüzlükler  olur.

Dermatomiyozit 

Dermatomiyozit sonucu oluşan inflamasyon kasları ve cildi etkiler. PM gibi kaslarda ağrı ve güçsüzlük olur. Ek olarak göz kapaklarında, yanaklarda, burunun özerinde, sırtta, göğüste dirseklerde, dizlerde ve parmaklarda kırmızı döküntüler ve benekler görülür. Bazı durumlarda cilt kalınlaşır ve sertleşir. 

İnklizyon Cisim Miyoziti

İnklizyon cisim miyoziti (İCM) tipik olarak 50 yaşından sonra başlar. Vücudun tüm kaslarında yavaş yavaş kuvvet azalması olur. Yutma zorlaşır. Parmak ve el bileği gücünü kaybeder. Kol incelir. Diğer miyozitlerin aksine erkeklerde kadınlara göre daha fazla görülür. Yazık ki bilinen etkili bir tedavisi yoktur. 

Tedavi 

Tam anlamıyla iyileştirici bir tedavisi yoktur.  Kaslardaki inflamasyonu durdurmaya yönelik etkili bir tedavi hastalığın gidişini yavaşlatarak kasların güç kaybetmesini önleyebilir. Bu tedavi ile kaslar bazen güç kazanabilir.

İlaç Tedavisi: Kortikosteroidler ve diğer bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar hastalığın etkisini azaltabilir ve ciltteki kızarıkları yok edebilir. Belirli aralıklarla kan tahlilleri yapılarak hastalığın gidişi kontrol altında tutulur. Kortikosteroide ilave olarak diğer antiinflamatuar ilaçlar da (aspirin, brufen gibi…) faydalı olabilir.

Egzersiz: İlaç tedavisi ile ağrılar dindirilince hasta bir egzersiz programına alınır ve eklemlerinin sertleşmesi ve kaslarının zayıflaması önlenmeye çalışılır. Egzersizlere diğer fizik tedavi yöntemleri de eklenebilir.

İstirahat: Hastaların yeterli şekilde dinlenmesi miyozitin tedavisinde öenmli bir yer tutar. Günlük aktivitelere zaman zaman ara verip dinlenmek gerekir.